Üçüncü trimesterde görülen kanamalar, doğumla ilişkili olmayan kanamalar olarak adlandırılır ve antepartum kanama olarak bilinir. Bu dönemde görülen vajinal kanamalar genellikle plasenta previa ve ablasyo plasenta gibi durumlardan kaynaklanır. Ancak nadiren vasa previa, uterin rüptür ve çeşitli vajinal ve servikal patolojiler de kanamaya neden olabilir. Bu nedenle, bu hastaların yönetimi, kanamanın nedenine bağlı olarak değişiklik gösterir ve ayırıcı tanı yapılması gerekmektedir. Ancak tüm gebeliklerin yaklaşık %2 ila %5'inde altta yatan bir neden bulunamayan antepartum kanamalar görülebilir ve bu kanamaların erken doğum, fetal kayıp ve konjenital anomaliler gibi olumsuz gebelik sonuçlarıyla ilişkili olduğu bilinmektedir. Plasenta previa, plasental dokunun servikal açıklığın üzerine uzanması durumudur. Bu durum, maternal yaş, multiparite, daha önceki sezaryen doğum, sigara kullanımı ve yüksek maternal serum alfafetoprotein düzeyleri gibi risk faktörleriyle ilişkilendirilmiştir. Plasenta previa tanısı konulan hastaların yönetimi, plasenta kenarının servikal açıklığa olan uzaklığına bağlı olarak değişir. Plasenta kenarı 2 cm'den daha yakınsa, hastaların sezaryenle doğurtulması gerekmektedir. Ancak plasenta kenarı 2 cm'den daha uzaksa, vajinal doğum denenebilir. Plasenta previa tanısı genellikle rutin ultrasonlarla 18 ila 22. gebelik haftaları arasında konulur. Ancak bu dönemde saptanan plasenta previaların çoğu doğum zamanı geldiğinde ortadan kaybolur. Plasenta previa tanısı alan hastaların kanama riskini azaltmak için istirahat etmeleri, ağır kaldırmamaları, uzun süre ayakta durmamaları ve cinsel ilişkiden kaçınmaları önerilebilir.(AI)