Resüsitatif torakotomi, travmatik
kardiyak arrest veya derin hipovolemik şokta, kalbin ve intratorasik büyük
damarların doğrudan kontrolünü sağlamak amacıyla uygulanan invaziv bir acil
cerrahi prosedürdür. Bu girişimin temel amacı, potansiyel olarak fatal
intratorasik hemorajinin cerrahi kontrolünü, perikardiyal tamponadın
dekompresyonunu ve serebral ile koroner perfüzyonun sürdürülmesini sağlayarak
hastaya yaşam şansı tanımaktır. Tarihsel kökenleri Birinci
Dünya Savaşı’na dayanan bu girişim, özellikle penetran kardiyak yaralanmalarda
sağkalım oranları üzerine yapılan çalışmalarla klinik literatürdeki yerini
sağlamlaştırmıştır. Güncel yaklaşımlar arasında endovasküler resüsitatif balon
oklüzyon (REBOA) ve ekstrakorporeal membran oksijenasyonu (ECMO) gibi
alternatifler bulunsa da resüsitatif torakotomi, seçilmiş hasta
popülasyonlarında halen kritik bir müdahale olma özelliğini korumaktadır. En güçlü endikasyonları penetran
kardiyak yaralanmalar ve perikardiyal tamponad durumlarıdır. Buna karşın, künt
travma vakalarında prognozun son derece kötü olduğu bilinmektedir. Prosedür
için mutlak kontrendikasyonlar arasında uzamış kardiyak arrest (özellikle 15
dakikadan uzun), asistoli ritmi, ölümcül yaralanmaların varlığı ve uygun
cerrahi altyapının bulunmaması yer alır. Yüksek mortalite ve morbidite oranları
göz önüne alındığında, bu girişim sadece deneyimli cerrahi ekipler tarafından,
titizlikle belirlenmiş endikasyonlar ve doğru zamanlama ile uygulanmalıdır.
Bu kitabın bölümleri bulunmamaktadır.
Atıf Sayısı :