Böbreğin metastatik tümörleri, primer
renal neoplazileri taklit edebilen, ancak klinik açıdan önemli nadir
lezyonlardır. Otopsi serilerinde tüm böbrek malignitelerinin %2–12’sini
oluşturduğu bildirilmiştir. En sık akciğer, meme, gastrointestinal sistem, prostat,
tiroid ve jinekolojik kaynaklı karsinomlardan metastaz gelişir. Wu ve
arkadaşlarının retrospektif serisinde metastazların %70’inin tek odakta ve
%77’sinin unilateral olduğu, bazı olgularda ise intraglomerüler metastaz
paterninin izlendiği bildirilmiştir; bu durum özellikle primer odak
bilinmediğinde tanısal güçlük yaratabilir. Metastazlar genellikle renal kortekste
yerleşir, ancak medulla ve renal sinüs tutulumu da mümkündür. Histolojik
olarak, tübül ve glomerüllerin korunmuş olması, metastatik tümörleri primer
renal hücreli karsinomlardan ayırmada önemli bir ipucudur. Nekroz, renal sinüs
ve perirenal yağ dokusu invazyonu sık görülür. Radyolojik incelemelerde, metastazlar
genellikle iyi sınırlı ve kontrast tutan kitleler şeklindedir. Ancak BT’nin
sensitivite ve spesifitesi düşüktür; PET/BT, eşzamanlı metastazların veya
bilinmeyen primer odakların saptanmasında yardımcı olabilir. Ayırıcı tanıda immünohistokimya kritik
rol oynar: PAX8 negatifliği ve TTF-1 (akciğer), CDX2/SATB2 (kolon), NKX3.1
(prostat), GATA3 (meme), SOX10/HMB45 (melanom) gibi organ spesifik belirteçler
primer odağın belirlenmesinde yol göstericidir. Böbrek metastazlarının doğru tanınması,
uygun tedavi planı ve yanlış sınıflandırmaların önlenmesi açısından büyük önem
taşır.
Atıf Sayısı :