Prostat kanseri, erkeklerde en sık
görülen ikinci malignite olup, kastrasyon dirençli prostat kanseri (KDPK)
önemli bir mortalite ve morbidite nedenidir. Androjen deprivasyon tedavisi
(ADT) başlangıçta etkin olsa da, çoğu hasta kısa sürede kastrasyona dirençli
fenotipe dönüşmektedir. Bu süreçte androjen reseptör (AR) mutasyonları,
amplifikasyonu, splice varyantları ve DNA onarım mekanizmalarındaki bozukluklar
direnç gelişiminde rol oynamaktadır. Tedavi yaklaşımları, metastatik olmayan ve
metastatik KDPK olarak ikiye ayrılmaktadır. Metastatik olmayan olgularda
enzalutamid, apalutamid ve darolutamid etkinlik göstermiştir. Metastatik
hastalıkta ise taksan bazlı kemoterapi, yeni nesil hormonal ajanlar
(abirateron, enzalutamid), PARP inhibitörleri, immünoterapiler,
radyofarmasötikler (Ra-223, Lu-177-PSMA) ve kemik hedefli tedaviler
(bifosfonatlar, denosumab) klinik kullanıma girmiştir. Özellikle BRCA1/2
mutasyonu olan hastalarda PARP inhibitörleri belirgin yarar sağlamaktadır.
Bununla birlikte tedavi seçiminde hasta özellikleri, yan etki profili ve
genetik alt tipler dikkate alınmalıdır. Güncel klinik çalışmalar, kombine
yaklaşımların sağkalımı uzatabileceğini göstermektedir. Sonuç olarak, KDPK
yönetiminde multidisipliner yaklaşım ve kişiselleştirilmiş tedavi stratejileri,
sağkalım ve yaşam kalitesi üzerine kritik öneme sahiptir.
Bu kitabın bölümleri bulunmamaktadır.
Atıf Sayısı :