Hipofiz adenomları, genellikle iyi huylu
seyreden ancak hormon dengesizlikleri ve kitle etkisiyle ciddi klinik tablolar
oluşturabilen endokrin tümörlerdir. Klinik bulgular, tümörün hormon üretip
üretmemesine, boyutuna ve lokal invazyon durumuna göre değişir. Fonksiyonel
adenomlar prolaktinoma, akromegali, Cushing hastalığı ve TSHoma gibi
sendromlara yol açarken; non-fonksiyonel adenomlar daha çok baş ağrısı, görme
kaybı ve hipopituitarizm ile ortaya çıkar. Tanıda hormonal analizler, manyetik
rezonans görüntüleme (MRG) ve gerektiğinde dinamik testler kullanılır. Tedavi
seçenekleri cerrahi, medikal ve radyoterapi yöntemlerini içerir. Prolaktinomada
dopamin agonistleri, akromegalide somatostatin analogları ve GH reseptör
antagonistleri etkin şekilde kullanılır. Transsfenoidal cerrahi, özellikle
makroadenomlar ve görme alanı kaybı olan hastalar için birinci basamak
tedavidir. Cerrahi sonrası hipopituitarizm, diabetes insipidus ve nüks gibi
komplikasyonlar gelişebileceğinden hastalar uzun dönem hormon takibi ve görüntüleme
ile izlenmelidir. Multidisipliner yaklaşım, etkin hasta yönetimi,
komplikasyonların önlenmesi ve tedavi başarısının artırılması açısından kritik
öneme sahiptir.
Atıf Sayısı :