Gülümseme, ilk izlenimi belirleyen en önemli unsurlardan
biridir, bu nedenle diş hekimliğinde doğru renk seçimi, fonksiyonel
rehabilitasyon kadar kritik hale gelmiştir. Diş rengi; mine, dentin ve genetik yapı
gibi içsel faktörlerle, yaşam tarzı, beslenme ve hijyen alışkanlıkları gibi
dışsal faktörlerin etkileşimiyle şekillenir. Renk seçimi görsel (subjektif) ve
aleti (objektif) yöntemlerle yapılır. Görsel yöntem kolay ve ucuz olsa da
gözlemci, ışık ve çevresel koşullardan etkilenir. Spektrofotometre, kolorimetre,
dijital kamera gibi aletli yöntemler daha objektif ve tekrarlanabilir sonuçlar
sunar. Renk algısı ise yalnızca fizyolojik değil, aynı zamanda psikolojik bir
süreç olup ışık, yaş, deneyim, kültürel geçmiş gibi birçok değişkenden
etkilenir. Estetik başarının sağlanabilmesi için metamerizm, translusensi,
yüzey dokusu ve floresans gibi optik özellikler mutlaka dikkate alınmalıdır.
Klinik uygulamalarda renk seçiminin, kısa sürede, uygun ışık altında ve farklı
açılardan yapılması önerilir. CIE Lab ve CIEDE2000 gibi renk sistemleri,
farklılıkların nicel değerlendirilmesine olanak tanır. Sonuç olarak, başarılı
ve doğal görünümlü restorasyonlar için hekimlerin hem optik prensiplere hem de
dijital ölçüm protokollerine hâkim olması büyük önem taşır.
Atıf Sayısı :