Ribosiklib Tedavisinin Nadir Görülen Yan Etkisi: Psödo Akut Böbrek Hasarı

Yayın Yılı: 2025
Sayfa Sayısı: 297-300
Kitap Dili : Türkçe

Anahtar Kelimeler


Hiponatremi, kalp yetmezliği (KY) olan hastalarda sık karşılaşılan bir elektrolit bozukluğu olup, kötü prognozun önemli bir belirtecidir. Özellikle dekompanse KY zemininde gelişen hipervolemik hiponatremi, artmış total vücut sıvısına rağmen efektif arteriyel volümün azalması sonucu oluşur ve vazopressin sekresyonunun artışıyla ilişkili olarak gelişir. KY kalbin dokulara yeterli miktarda kan pompalayamaması sonucu gelişen bir klinik tablodur ve belirtiler genellikle yavaş yavaş ortaya çıkar. En sık görülen bulgu dispnedir; başlangıçta eforla ortaya çıkar, ilerleyen dönemde istirahat halinde bile görülebilir. Ortopne ve paroksismal noktürnaldispne hastaların uyku düzenini bozar. Yorgunluk, halsizlik ve egzersiz kapasitesinde azalma, azalmış kardiyak debiye bağlıdır. Periferik ödem, özellikle ayak bileklerinde şişlik, sağ kalp yetmezliğinin tipik bulgusudur. Ayrıca juguler venöz dolgunluk, hepatomegali, asit ve kilo artışı görülebilir. İleri evrede çarpıntı, siyanoz, kaşeksi ve mental durumda değişiklikler de tabloya eşlik edebilir. Bu sunumda, ileri yaşta, kronik KY öyküsü bulunan ve sıvı retansiyonu ile başvuran bir hastada gelişen hipervolemik hiponatreminin klinik seyri, laboratuvar bulguları, tanısal değerlendirme süreci ve tedavi yaklaşımları ele alınmıştır. Olgu, hiponatreminin KY yönetimindeki prognostik önemini ve sıvı-elektrolit dengesinin dikkatli takibinin gerekliliğini vurgulamaktadır. Bu olgu sunumunda, dekompanse KY, kronik böbrek yetmezliği (KBY) ve diabetes mellitus (DM) tanıları ile takipli olan, acil servisimizde derin hiponatremi (108 mmol/L) ile başvuran ve yoğun bakım ünitesinde izlenen 69 yaşındaki bir hasta sunulmaktadır. Ayrıca vaka özelinde multidisipliner yaklaşımın önemi vurgulanarak, mevcut literatür doğrultusunda kapsamlı bir tartışma yapılması planlandı.

Bu kitabın bölümleri bulunmamaktadır.

Atıf Sayısı :