Gebelik sırasında tromboembolik hastalıklar, gebelikte önlenebilir ölüm ve morbiditenin önde gelen nedenlerinden biridir. Venöz tromboembolizm, gebelerin %80'inde görülen bir durumdur. Gebelikte venöz tromboz riski, genel popülasyona göre dört ila beş kat daha yüksektir. Venöz tromboembolizm, alt ekstremitede sınırlı kalabileceği gibi pulmoner emboliye de yol açabilir ve bu da anne ölümlerinin yaklaşık %10'undan sorumludur. Gebelikte tromboembolik olaylara dikkat etmek hayati önem taşır. Ancak gebelikte tromboembolik hastalıkların tanısı ve tedavisi diğer hasta gruplarına göre daha zordur. Gebelik nedeniyle kullanılabilecek tanı araçları ve tedavi ilaçları sınırlıdır. Bu bölümde, gebelikte tromboembolik hastalıkların tanı ve tedavi yöntemleri tartışılmaktadır. Gebelikte venöz tromboembolizm insidansı %0,1-0,2 oranındadır. Ancak bu oran, sadece klinik olarak belirtileri olan ve tanısı konulan hastaları içermektedir. Klinik olarak herhangi bir şikayeti olmayan gebelerde bu oran daha da yüksektir. Gebelik, tromboemboli için bir risk faktörüdür. Hem genel toplumda görülen risk faktörleri hem de gebeliğin getirdiği riskler, gebelerde tromboembolik hastalıkların oluşmasına zemin hazırlar. Gebelikte alt ekstremite venöz trombüslerinin %70'i sol tarafta görülür. Ayrıca gebelerde iliofemoral derin ven trombüsü daha sık görülür. Kalıtsal trombofili olan kadınlarda tromboembolik durumların görülme sıklığı artar. Gebelerde tromboembolik hastalıklar için risk faktörleri arasında geçirilmiş venöz tromboemboli öyküsü, trombofili, eşlik eden hastalıklar ve antifosfolipid sendromu bulunur.(AI)
Atıf Sayısı :