Gebelikte ortaya çıkan karaciğer
hastalıkları, anne ve fetüs sağlığı için önemli riskler oluşturur. Bu
hastalıklar arasında gebeliğin intrahepatik kolestazı (GİK), gebeliğin akut
yağlı karaciğeri (GAYK) ve preeklampsi/HELLP sendromu bulunur. Bu metin, bu
hastalıkların tanımı, epidemiyolojisi, patofizyolojisi, klinik özellikleri,
tanı yöntemleri, tedavileri ve komplikasyonları hakkında bilgi sunmaktadır. Gebeliğin
intrahepatik kolestazı, gebelikte en sık görülen karaciğer hastalığıdır ve
genellikle ikinci veya üçüncü trimesterde ortaya çıkar. Kaşıntı, safra
asitlerinde yükselme ve karaciğer enzim bozuklukları ile karakterizedir.
Prevalansı %0,2 ila %27,6 arasında değişir. Çoğul gebelikler ve önceki
gebeliklerde GİK öyküsü risk faktörleri arasındadır. GİK’in oluşumunda hormonal
değişiklikler, genetik faktörler (ABCB4 ve ABCB11 mutasyonları) ve çevresel
etkenler rol oynar. Tanıda serum safra asit seviyelerinin 10 µmol/L’nin
üzerinde olması önemlidir. Ursodeoksikolik asit (UDKA), semptomları hafifletmek
için kullanılan temel ilaçtır. Şiddetli vakalarda erken doğum gerekebilir. Gebeliğin
akut yağlı karaciğeri (GAYK), nadir ancak hayatı tehdit eden bir durumdur ve
genellikle üçüncü trimesterde görülür. Prevalansı 1:7.000 ila 1:20.000 gebelik
arasında değişir. Patofizyolojide mitokondriyal yağ asidi oksidasyonundaki
genetik kusurlar (örneğin LCHAD eksikliği) öne çıkar. GAYK, bulantı, kusma,
karın ağrısı, sarılık ve hipoglisemi gibi belirtilerle kendini gösterir.
Swansea kriterleri tanıda kullanılır ve laboratuvar testlerinde yüksek
karaciğer enzimleri ile hipoglisemi dikkati çeker. Tedavide destekleyici bakım
ve acil doğum esastır. Multidisipliner yönetim kritik öneme sahiptir. Preeklampsi
ve HELLP sendromu, gebelikle ilişkili hipertansif hastalıklardır. Preeklampsi,
hipertansiyon ve organ disfonksiyonu ile karakterizedir ve gebeliklerin
%2-8’inde görülür. HELLP sendromu ise hemoliz, karaciğer enzimlerinde yükselme
ve düşük trombosit sayısı ile tanımlanır. Patofizyolojide plasental iskeminin
tetiklediği yaygın endotel disfonksiyonu önemli bir rol oynar. Hastalar baş
ağrısı, epigastrik ağrı, bulantı ve görme bozuklukları gibi şikayetlerle
başvurabilir. Laboratuvar testlerinde yüksek AST, ALT, LDH ve trombositopeni
tanıyı destekler. Şiddetli vakalarda antihipertansif tedavi ve acil doğum
gereklidir. Gebelikte hepatik hastalıklar, maternal ve fetal mortalite ile
morbidite açısından yüksek risk taşır. Bu hastalıkların erken tanı ve yönetimi,
anne ve fetüs sağlığını korumada kritik öneme sahiptir. Uygun tedavi
protokolleri ve multidisipliner yaklaşımlar, olumsuz sonuçları azaltmada
etkilidir.
Bu kitabın bölümleri bulunmamaktadır.
Atıf Sayısı :