Laparoskopik Histerektomi Sonrası Gelişen Dissemine Leiomyosarkom: Mortal Seyreden Bir Olgu
Anahtar Kelimeler
Uterin
leiomyosarkomlar (uLMS), nadir görülmekle birlikte agresif klinik seyir
sergilemeleri, yüksek metastatik yayılım eğilimi ve prognozunun olumsuz
seyretmesi nedeniyle jinekolojik onkoloji pratiğinde önemli bir klinik problem
olarak karşımıza çıkmaktadır. Preoperatif evrede benign uterin lezyonlardan
radyolojik ve klinik bulgular aracılığıyla ayırıcı tanılarının yapılmasında
yaşanan belirsizlikler, tanısal süreçte karmaşıklığa yol açmaktadır. Benign
uterin lezyonların laparoskopik cerrahi müdahaleleri esnasında uygulanan
morcellasyon prosedürü, potansiyel olarak mevcut malign neoplazm hücrelerinin
intraperitoneal disseminasyonuna neden olabilmekte ve bu durum, hastalık
progresyonunun hızlanmasına katkıda bulunabilmektedir. Bu olgu sunumunda, 58 yaşında postmenopozal
vajinal kanama şikayetiyle başvuran ve başka bir klinikte myoma uteri
endikasyonu ile total laparoskopik histerektomi ile bilateral
salpingo-ooforektomi (TLH+BSO) cerrahi prosedürü uygulanan bir olgu
sunulmaktadır. Hastanın histopatolojik incelemesinde, atipik leiomyomatöz
proliferasyon ile uyumlu bir lezyon tanımlanmış olmakla birlikte, maligniteyi
destekleyen histomorfolojik kriterler sağlanmamıştır. Postoperatif 7. ayda
karın ağrısı ve abdominal distansiyon semptomlarıyla acil servise başvuran
hastanın gerçekleştirilen görüntüleme incelemelerinde, peritoneal kavitede en
büyüğü 20 cm boyutunda olan multipl kitle lezyonları saptanmıştı. Suboptimal
debulking cerrahisi uygulanan hastada, postoperatif dönemde anastomoz kaçağı
komplikasyonunun gelişmesi üzerine, relaparotomi gereksinimi ortaya çıkmış ve
bu durum cerrahi revizyon endikasyonunu zorunlu kılmıştır. Takip periyodunda
genel durumunda progresif kötüleşme gösteren ve vital parametrelerinde bozulma
saptanan hasta, klinik seyrin olumsuz ilerlemesi sonucunda exitus olarak
kaydedilmiştir.
Atıf Sayısı :