Toprağın
katı kısmını oluşturan kum, silt, kil gibi primer taneciklerin büyüklük ve
oranları toprak bünyesini oluştururken, toprak içerisindeki diziliş ve
şekilleri toprağın yapısını yani strüktürünü oluşturur. Primer toprak
tanecikleri doğal koşullar altında bir araya gelerek toprakta kümeler oluşturma
eğilimindedir. Primer toprak parçalarının ortamda bulunan bağlayıcı,
yapıştırıcı ve çimentolayıcı maddelerin etkisiyle bir araya gelerek
birleşmeleri sonucu ortaya çıkan belirgin şekillere sahip ve tanınması kolay
olan strüktürel ünitelere sekonder toprak parçacığı ya da agregat adı verilir (1,2).
Primer toprak taneciklerinin bir araya gelerek oluşturdukları toprak kütlesinin
fiziksel özellikleri, agregatlaşmış bir toprağın fiziksel özelliklerinden
oldukça farklıdır. Primer taneciklerin büyüklükleri
toprak suyu ile bitki arasındaki ilişkileri tanımlarken, bu taneciklerin
diziliş şekilleri toprak-hava-su sistemi üzerinde büyük öneme sahiptir (3).
Toprak yapısı, toprağın su tutma kapasitesi, su geçirgenliği ve hareketi,
havalanma, ısı iletimi, kök gelişimi, mikrobiyal aktivite, hacim ağırlığı,
boşluklar hacmi, bitki besinlerinin yarayışlılığı gibi bitki gelişimi ve verimi
etkileyen önemli bir fiziksel özelliktir. Aynı zamanda, toprakların su ve
rüzgar erozyonuna maruz kalma dereceleri de toprak yapısıyla yakından ilişkilidir.
Güçlü agregasyon, toprak parçacıklarının su veya rüzgar tarafından
ayrılabilirliğini ve taşınabilirliğini azaltır ve böylece yüzey akışını ve
toprak erozyonunu azaltır. Diğer yandan, bitki gelişimi için uygun toprak
ortamının hazırlanması amacıyla yapılan toprak işleme (sürüm), drenaj,
gübreleme gibi işlemlerin fiziksel özellikler üzerinde meydana getirdiği
değişimler de toprak yapısı ile ilişkilidir. Bu
bölüm içerisinde toprak yapısı ele alınmış, bir toprağın fiziksel
özelliklerinin ortaya konulması ile ilgili ilişkiler işlenmiştir.
Atıf Sayısı :