Gıda güvenliği, bireylerin sağlıklı yaşaması ve toplum
sağlığının korunması açısından stratejik öneme sahiptir. Artan dünya nüfusu,
çevre kirliliği, ekonomik eşitsizlikler ve teknolojik değişimler, güvenli gıda
teminini güçleştirmektedir. Gıda maddelerinin üretimden tüketime kadar geçen
tüm aşamalarında fiziksel, kimyasal ve mikrobiyal riskler oluşabileceğinden,
sistematik kontrol mekanizmalarının kurulması gerekmektedir. Gıda güvenliğinin
temelinde, İyi Üretim Uygulamaları (GMP) ve İyi Hijyen Uygulamaları (GHP) gibi
ön gereksinim programları yer alır. Bu temel üzerine inşa edilen Tehlike
Analizi ve Kritik Kontrol Noktaları (HACCP), Güvenlik Değerlendirmesi ve Kritik
Kontrol Noktaları (VACCP) ve Tehdit Değerlendirmesi ve Kritik Kontrol Noktaları
(TACCP) sistemleri ise gıda güvenliği yönetiminin farklı boyutlarını ele alan
tamamlayıcı unsurlardır. Gıda güvenliğinin yönetiminde yaşanan dönüşüm, bilim
temelli risk analizinin yaygınlaşması, uluslararası standartların benimsenmesi,
dijital teknolojilerin entegrasyonu (tüketici farkındalığının artması ve iklim
değişikliği gibi çevresel faktörlerin etkisini yansıtmaktadır. Ayrıca, gıda
savunması kavramı, özellikle kasıtlı tehditlere karşı bütüncül bir yaklaşım
sunarak gıda sistemlerinin direncini artırmaktadır. Gıda sahteciliği ise halk
sağlığına yönelik ciddi risklerin yanı sıra ekonomik ve etik sorunlar da
doğurmaktadır. Sonuç olarak, HACCP, VACCP ve TACCP sistemlerinin entegre
edilmesi, sadece ürün kalitesini değil, aynı zamanda tüketici güvenini ve
küresel gıda zincirlerinin sürdürülebilirliğini sağlamak adına kritik bir
strateji oluşturmaktadır.
Atıf Sayısı :