Diferansiye tiroid karsinomu (DTK), tüm tiroid
malignitelerinin %90’ından fazlasını oluşturur ve genellikle iyi prognoza
sahiptir. Ancak hastaların %15–30’unda nüks gelişebilir. Nüksün saptanmasında
tiroglobulin (Tg) düzeyleri, anti-Tg antikorları, yüksek çözünürlüklü ultrasonografi
(US), bilgisayarlı tomografi (BT) ve pozitron emisyon tomografisi (PET-BT) kritik
rol oynar. Biyokimyasal nüks, Tg veya anti-Tg antikor artışıyla; yapısal nüks
ise boyun lenf düğümleri veya uzak metastazlarla tanımlanır. Tedavide ilk
basamak cerrahi rezeksiyon olup, adjuvan radyoaktif iyot (RAI) tedavisi yaygın şekilde
uygulanır. Nüks eden olgularda lokal/lokorejyonel hastalık cerrahiyle tedavi
edilmeye çalışılır, ancak bazı durumlarda eksternal radyoterapi (RT),
radyofrekans ablasyon (RFA) veya perkütan lazer ablasyonu (PLA) gibi girişimsel
yöntemler tercih edilir. RAI refrakter hastalıkta prognoz belirgin olarak
kötüleşir. Bu durumda sistemik tedaviler,özellikle tirozin kinaz inhibitörleri
(TKI) öne çıkar. Lenvatinib ve sorafenib, Faz III çalışmalarda progresyonsuz
sağkalımı anlamlı şekilde uzatmıştır. Günümüzde risk sınıflaması, ATA kılavuzları
ve TNM evreleme, tedavi yaklaşımını belirlemede yol göstericidir. Nüks tiroid kanserinin
yönetiminde multidisipliner yaklaşım ve kişiselleştirilmiş tedavi stratejileri
önem taşır.
Bu kitabın bölümleri bulunmamaktadır.
Atıf Sayısı :