Ortognatik cerrahi, iskeletsel
maloklüzyonların, dentofasiyal deformitelerin ve ilişkili fonksiyonel
bozuklukların düzeltilmesinde sıklıkla tercih edilen tedavi yöntemidir. Cerrahi
öncesi ortodontik hazırlık, postoperatif stabiliteyi artırmak, relaps riskini
azaltmak ve cerrahi sonrası iskeletsel uyumu desteklemek için kritik öneme
sahiptir. Bu aşamada oklüzal ilişkilerin doğru konumlandırılması, dental
kompansasyonların düzeltilmesi ve cerrahi sonrası iskeletsel uyumun
desteklenmesi temel hedeflerdir. Dentoalveolar dekompansasyon, kompansatuvar
diş hareketlerini düzelterek iskeletsel ilişkilerin doğru şekilde ortaya
çıkarılmasını ve cerrahi düzeltimin kolaylaştırılmasını sağlar. Hazırlık
aşamasında kesici dişlerin sagital pozisyonu ve inklinasyonu, arkların
seviyelenmesi, transversal uyumun sağlanması ve oklüzal interferenslerin
ortadan kaldırılması cerrahi planlamanın doğruluğunu etkilemektedir. Açık
kapanış olgularında seviyeleme çoğunlukla bölümlü arklarla yapılmalı,
segmentlerin cerrahi sırasında düzeltilebilmesine olanak tanınmalıdır. Alt
arkta spee eğrisinin artmış olduğu vakalarda, seviyelemenin kesici diş
intrüzyonu veya premolar ekstrüzyonu ile yapılması kararı istenen son yüz
yüksekliği göz önünde bulundurularak verilmelidir. Cerrahi hazırlık süreci;
ayrıntılı klinik ve radyografik muayene, sefalometrik analizler, üç boyutlu
görüntüleme yöntemleri, model cerrahisi, dijital simülasyon tekniklerinin
entegrasyonu ile şekillenmektedir. Sonuç olarak cerrahi öncesi hazırlığın
titizlikle yürütülmesi, komplikasyon risklerini azaltmakta, cerrahi sonrası
stabiliteyi ve hasta memnuniyetini arttırmaktadır. Ayrıca periodontal sağlık,
temporomandibular eklem fonksiyonlarının değerlendirilmesi ve oral hijyenin
optimize edilmesi, komplikasyonların önlenmesine katkıda bulunmaktadır.
Multidisipliner bir yaklaşım, ortognatik cerrahinin uzun dönem başarısının en
önemli belirleyicilerinden biridir.
Bu kitabın bölümleri bulunmamaktadır.
Atıf Sayısı :