Üroflovmetri ve idrar sonrası atık idrar (PVR) ölçümü gibi
testler alt üriner sistem (AÜS) bozukluklarının değerlendirilmesinde sıklıkla
kullanılan invazif olmayan testlerdir. Bu amaçla invazif ürodinamik testlerden
önce ilk basamak olarak kullanılan ve önemli ipuçları veren bu testlerin çok
farklı faktörlerden etkilenebileceği akılda tutulmalıdır. Hastanın
duygu-durumu, mesanenin doluluğu, mesane çıkım tıkanıklığı (MÇT) gibi durumlar
ön plana çıkabilmektedir. Bu testlerin doğru sonuç vermesi için testler öncesi
birtakım parametrelerin iyi değerlendirilmiş olması gerekmektedir. Testler
öncesi idrarın mutlaka steril olması gerekmektedir. Test sırasında hasta günlük
normal idrara sıkışıklık hissinde olmalıdır. 150 ml’nin altındaki veya 450
ml’nin üzerindeki idrar sıkışıklıklarında testlerin doğru sonuç vermeyebileceği
akılda tutulmalı, gerekirse testler tekrarlanmalıdır. Test öncesi hasta
bilgilendirilmeli ve hasta mahremiyeti sağlanmalıdır. Ortamın ve cihazın temiz
olması sağlanmalı ve belirli aralılarla cihaz kalibrasyonu yapılmalıdır.
PMR’nin doğru ölçülebilmesi için üroflovmetri’den hemen sonra araya fazla zaman
koymadan ölçüm sağlanmalıdır. Varsa mesane günlükleriyle beraber testlerin değerlendirilmesi
daha doğru sonuç verecektir. Üroflowmetri testinin sadece sayısal veriler
üzerinden değil, grafikle beraber yorumlanması daha sağlıklı olacaktır. Sonuç
olarak noninvazif olan ve alt üriner sistem fonksiyonları hakkında önemli
ipuçları veren bu testlerin daha doğru sonuç verebilmesi için hasta, testi
yapan kişi, testin yapıldığı ortam ve cihaz ile ilgili birtakım parametrelerin
test öncesi iyi değerlendirilmiş olması gerekmektedir.
Atıf Sayısı :