Bu bölümde, doğum sırasında bedensel, zihinsel ve ruhsal bütünlüğün korunmasında yoga kullanımının önemi üzerinde durulmaktadır. Günümüzde, teknolojinin ilerlemesiyle birlikte sağlık hizmetlerinin hızla değişmesi doğumun doğal ve akıcı bir süreç olduğunun unutulmaya başlandığı bir döneme gelinmektedir. Bu durum, kadınların doğum yapma potansiyel güçlerini kaybettiklerini, kendi bedenlerinin gücünü unuttuklarını ve doğum sürecinde kendi akışlarında olmak yerine sağlık profesyonellerine kontrolü verdiklerini göstermektedir. Bu da sezaryen doğum oranlarının artmasına neden olmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), sezaryen doğum oranının %15'i geçmemesi gerektiğini önermektedir. Ancak ülkemizdeki sezaryen doğum oranı bu oranın çok üzerindedir. Bu artış, anne ve bebek sağlığı açısından dikkate alınması gereken bir sorun olup önlemler gerektirmektedir. Bu sorunu çözmek için prenatal eğitimin önemli olduğu düşünülmektedir. Eğitim, çiftlere hamilelik, doğum ve doğum sonrası dönem hakkında bilgi vererek, kadının normal doğum konusundaki özgüvenini artırır, bedenini tanımasını sağlar ve rahim kasılmalarıyla başa çıkmayı kolaylaştırır. Sezaryen doğum oranlarını azaltmak için doğum hazırlığı derslerine ek olarak egzersiz, tamamlayıcı alternatif yöntemler, yoga ve meditasyon da etkili yöntemlerdir. Hamilelik sırasında yapılabilecek en önerilen ve tercih edilen egzersiz yoga pratikleridir. Yoga, Hindistan kökenli ve binlerce yıllık bir geçmişi olan bir uygulamadır. Yoga, zihni ve bedeni kontrol etmeyi amaçlayan bir bilimdir. Hamilelik sırasında yoga yapmanın düzenli olarak birçok faydası vardır. Yoga asanaları, hamilelik sırasında vücudun değişen ihtiyaçlarına ve koşullarına uygun olarak adapte edilebilir. Bu nedenle, hamileliğin sonuna kadar uygulanabilir. Yoga, rahim ve pelvik kasları güçlendirmenin yanı sıra omurgayı destekleyerek, hamilelikte karşılaşılan kan basıncı dalgalanmaları, aşırı kilo alımı, yorgunluk, ödem ve idrar problemleri gibi en belirgin tıbbi sorunların ortadan kaldırılmasına yardımcı olur. Hamile kadınlar üzerinde yapılan bir araştırmada, yoga pratiğinin stres, kaygı ve ağrı üzerindeki etkileri incelenmiş ve yoga'nın özellikle ikinci trimesterde fiziksel şikayetler üzerinde etkili olduğu bulunmuştur. Ayrıca, hamile kadınlar üzerinde yapılan bir başka araştırmada, yoga ve meditasyonun stres ve depresyonu azalttığı ve 2. ve 3. trimesterde pozitif etkiler yarattığı rapor edilmiştir. Bu nedenle, hamilelik sürecinde yoga pratiği, bedensel, zihinsel ve ruhsal bütünlüğün korunmasına yardımcı olabilir.(AI)
Atıf Sayısı :