Kanser tedavisinde sağkalım
oranlarının artmasıyla birlikte, sürveyans dönemi hasta yönetiminde önemli bir
aşama haline gelmiştir. Bu süreçte ağrı, sık karşılaşılan ve multidisipliner
bir yaklaşım gerektiren bir sorun olarak öne çıkar. Kanserle ilişkili ağrı,
yalnızca hastalığın ilerlemesi veya nüksünün bir göstergesi değil, aynı zamanda
tedavi sonrası komplikasyonlar, psikososyal faktörler ve eşlik eden
hastalıklara bağlı olarak da ortaya çıkabilir. Kanser kaynaklı kronik ağrı,
primer tümör, metastazlar veya tedavi süreçleriyle ilişkili olabilir. Ağrının
yaygınlığı, kanser türü ve evresi gibi faktörlere bağlı olarak değişiklik
göstermekle birlikte, pankreas ve baş-boyun kanserlerinde daha yüksek
orandadır. Tedavi sonrası dönemde ağrının en sık nedenleri arasında
kemoterapiye bağlı periferik nöropati, radyasyona bağlı komplikasyonlar ve
cerrahi sonrası ağrı bulunur. Etkili ağrı yönetimi, sadece hastaların fiziksel
iyilik halini artırmakla kalmaz, aynı zamanda potansiyel nükslerin ve
komplikasyonların erken teşhis edilmesine de olanak tanır. Bu bölüm, sürveyans
döneminde ağrının değerlendirilmesi, olası nedenleri ve yönetim stratejilerini
ele alarak, klinisyenlere pratik bir rehber sunmayı amaçlamaktadır. Ağrı
yönetimindeki gelişmeler, hedeflenmiş ve kişiselleştirilmiş tedavi
yaklaşımlarıyla kanser hastalarının yaşam kalitesini artırmada büyük bir
potansiyel sunmaktadır.
Atıf Sayısı :