B hücreli non Hodgkin lenfomalar
düşük dereceli ve yüksek dereceli olmak üzere iki ana grupta değerlendirilir.
B-hücreli lenfomalar, histopatolojik olarak birbirinden farklı antitelerden
oluşmaktadır. Bu nedenle, tanı aşamasında yeterli doku örneğinin deneyimli bir
hematopatolog tarafından değerlendirilmesi ve çoğu olguda moleküler biyolojik
yöntemlerin kullanılması büyük önem taşır. Tedavi planlamasında ise dikkatli
bir evrelendirme yapılmalı ve hastalar prognostik indekslere göre
değerlendirilmelidir. Düşük dereceli lenfomalarda seçilmiş olgular uzun süre
tedavisiz takip edilebilmektedir. İlk basamak tedavide monoklonal antikorlar
(genellikle rituksimab), kemoterapi ve lokal kontrolün gerekli olduğu
durumlarda radyoterapi tercih edilmektedir. Yüksek dereceli lenfomalarda tedavi
genellikle kemoterapi monoklonal antikor (genellikle rituksimab) içerem
kombinasyonları kapsamaktadır. Tedaviye yanıt vermeyen primer dirençli
hastalarda yeni kimerek antijen reseptör T-hücre (CAR T-Cell) tedaviler
kullanılmaktadır. 12 aydan sonra nüks eden hastalarda ise, salvage kemoterapisi
sonrası otolog hematopoetik hücre transplantasyonu önerilmektedir Özellikle ilk
2 yıl, nükslerin en sık görüldüğü dönemde 3 aylık kontroller önerilir.
Kontroller sırasında, öykü, fizik muayene, laboratuvar tesleri ( tam kan
sayımı, biyokimya, Laktat dehidrogenaz) ve klinik şüphe durumdan görüntüleme
yapılması önemlidir. Yüksek dereceli lenfomalarda, nükslerin çoğu semptomatik
olarak ortaya çıkar ve rutin görüntüleme yöntemleriyle tespitten önce fark
edilir. Radyasyon maruziyeti ve sekonder malignite riskini azaltmak amacıyla
rutin görüntüleme yapılmasından kaçınılması önerilmektedir. Ancak, bu
hastaların indolent lenfomalara kıyasla daha yakın takibe alınması gereklidir.
Atıf Sayısı :