Anal kanserler nadir görülmekle
birlikte, tüm gastrointestinal sistem malignitelerinin yaklaşık %3’ünü
oluşturur. Anal kanserli hastaların yaklaşık %80’inde HPV saptanmış olup, bu
vakaların %70’inde HPV tip 16 tespit edilmiştir. Primer anal kanal kanserlerinin
yaklaşık %80’i skuamöz hücrelidir. Anal kanserde belirtiler spesifik olmamakla
birlik, parlak kırmızı rektal kanama, kaşıntı, ağrı gibi şikayetler
görülebilir. Tanı anında hastaların yaklaşık %60 ileri evrede olmaktadır. Anal
kanser şüphesi durumunda ilk olarak dijital rektal muayene ve anoskopik muayene
yapılmalıdır. Anal kanal ve perianal bölgedeki şüpheli lezyonlardan biyopsi
alınması gereklidir. Pelvik lenf nodlarının değerlendirilmesi amacıyla pelvik
bilgisayarlı tomografi (BT) veya pelvik manyetik rezonans görüntüleme (MRG)
kullanılabilir. Metastatik olmayan anal kanser tedavisinde günümüzde ilk olarak
eş zamanlı kemoradyoterapi kullanılır. Radyoterapiye eş zamanlı uygulanan
kemoterapi rejimi FU/mitomisindir. Alternatif diğer rejim ise 5FU/sisplatindir.
Anal kanserli hastaların tedavi sonrası dijital rektal muayene, anoskopik
değerlendirme ve inguinal lenf nodu palpasyonu dahil olmak üzere 5 yıl boyunca
her 3 ila 6 ayda bir değerlendirilmesi önerilmektedir. Kontrastlı toraks,
abdomen ve pelvik BT veya kontrastsız toraks BT ve kontrastlı abdominal/pelvik
MRG, evre II-III hastalığı olan hastalarda 3 yıl boyunca önerilir. Metastatik
anal kanal SCC’li hastaların çoğu için, önerilen birinci basamak tedavi rejimi
paklitaksel karboplatin kombinasyonudur. Metastatik anal kanserde sistemik
tedaviye (kemoterapi, immünoterapi) yanıt her 8-12 haftada bir klinik muayene
ve görüntüleme ile değerlendirilmelidir.
Bu kitabın bölümleri bulunmamaktadır.
Atıf Sayısı :