Tükürük bezi kanserleri, başlıca
parotis, submandibular, sublingual ve minör tükürük bezlerinde görülen nadir
malignitelerdir ve tüm baş ve boyun kanserlerinin yaklaşık %3-5’ini oluşturur.
Bu kanserler, büyük histolojik heterojeniteye sahip olup yavaş seyirli düşük
dereceli türlerden hızlı ilerleyen yüksek dereceli türlere kadar geniş bir
spektrumda yer alır. Histolojik alt türler arasında adenoid kistik karsinom,
mukoepidermoid karsinom ve asiner hücreli karsinom en sık görülen histolojik
tiplerdir. Yüksek dereceli tümörler, perineural ve vasküler invazyon gibi
özelliklere sahip olup nüks riski taşır. Tedavi genellikle cerrahi
eksizyon, adjuvan radyoterapi ve bazen sistemik tedaviyi kapsar. Cerrahi
sırasında yüz sinirinin korunması ve pozitif cerrahi sınırın önlenmesi gibi
unsurlar önemlidir. Radyoterapi, lokal kontrolü artırırken, kemoterapi ileri evre
vakalarda veya metastaz durumunda uygulanır. Tedavi sonrası takip, nüksün erken
dönemde tespitini ve tedavi sonrası komplikasyonların yönetimini hedefler. Bu
süreçte düzenli klinik değerlendirme ve görüntüleme yöntemlerinin yanı sıra,
komplikasyonların önlenmesi için multidisipliner bir yaklaşım gereklidir.
Atıf Sayısı :