Nazofarenks karsinomu
epidemiyoloji, histoloji, doğal seyir ve tedaviye yanıt açısından diğer baş
boyun skuamöz hücreli karsinomlarından farklıdır. Belirgin coğrafi dağılımla
karakterizedir. Özellikle doğu ve güneydoğu Asya’da yaygındır. Geçtiğimiz on yılda
insidansında belirgin azalma olduğu, ölüm oranlarının önemli ölçüde azaldığı
gösterilmiştir. Bu azalmanın yaşam tarzı değişiklikleri, görüntüleme
tekniklerinde gelişme, patogenez ve risk faktörleri hakkında daha bilinçli
olunması ve kişiye özel kemoradyoterapi stratejilerinin gelişmiş olmasına
bağlanmıştır. Özellikle plazma Epstein-Barr virüsü (EBV) DNA‘sı taramasının
endemik bölgelerde daha sık yapılması önemli etken olarak bulunmuştur.
Nazofarenks kanseri lenf nodlarına metastaz yapma oranı yüksek bir kanserdir.
Cerrahi tedaviye uygun olmayan bölgesi itibariyle primer tedavinin
kemoradyoterapi olduğu bir kanserdir. Ölüm oranlarındaki azalmalar özellikle
yakın ve sıkı takip ile tedavi seçeneklerine kısa sürede ulaşıyor olabilmekle
ilgili bulunmuştur. Bu hastalarda tedavi sonrasında bilgisayarlı tomografi,
manyetik rezonans görüntüleme gibi çeşitli radyolojik görüntülemeler ve muayene
ile yakın takip hastalık nüksünü erken tespit etmek için çok önemlidir. Takipte
ilk 2 yıl nükslerin en sık görüldüğü dönem olduğu için yakın takip çok
önemlidir. Bu dönemde hastaların 2-3 ayda bir sistemik ve hastalık bölgesi
muayenesi ile biyokimya hemogram parametreleri ve görüntülemeler ile taranması
önerilmektedir.
Atıf Sayısı :