Larenks kanseri tedavisinden
sonra hasta takipleri, nüks riskini azaltmak, sekonder malignitelerin erken
tanısını sağlamak, tedavi sonrası gelişebilecek komplikasyonları yönetmek ve
yaşam kalitesini artırmak açısından kritik öneme sahiptir. Takip sürecinde
hastalara nüks belirtileri hakkında bilgilendirme yapılmalı, sigara ve alkol
kullanımının bırakılması gibi yaşam tarzı değişiklikleri teşvik
edilmelidir.Hastalığın evresine, uygulanan tedavi yöntemine ve genel sağlık
durumuna göre takip protokolleri belirlenmelidir. Fiziksel muayene, kan
tetkikleri, radyolojik görüntüleme ve gerektiğinde endoskopik inceleme takip
süreçlerine dahil edilmelidir. Asemptomatik hastalar için rutin görüntüleme
konusunda kesin bir fikir birliği bulunmasa da lokalize erken evre hastalıkta
yakın takip protokollerinin daha etkin olduğu gösterilmiştir. Total
larenjektomi sonrası konuşma ve yutma rehabilitasyonu, hastaların yaşam
kalitesini artırmada önemlidir. Radyoterapi sonrası hipotiroidi ve
hipopitüitarizm gibi endokrin fonksiyon bozukluklarının izlenmesi gereklidir.
Takiplerde, nükslerin yanı sıra, beslenme sorunları, kronik semptomlar ve
psikososyal desteğin sağlanması gibi konular da dikkate alınmalıdır. Sonuç
olarak, larenks kanseri tedavisi sonrası multidisipliner bir yaklaşım
benimsenmelidir. Tıbbi takiplerle birlikte hastaların psikososyal ve duygusal
destek alması sağlanmalı, yaşam kalitesini optimize etmek temel hedeflerden
biri olmalıdır.
Atıf Sayısı :