Nanofarmasötikler, nanometre boyutundaki
partiküllerin ilaç taşıma, kontrollü salım ve biyoyararlanımı artırma gibi
avantajlar sunarak modern tıpta devrim yaratan bir alandır. Bu sistemler,
organik (lipozomlar, polimerik nanopartiküller) ve inorganik (altın, gümüş
nanopartiküller) olarak sınıflandırılır. Lipozomlar, ilaçları hedef dokulara
taşımada etkiliyken, polimerik nanopartiküller uzun süreli salım sağlar.
İnorganik nanopartiküller ise teranostik (tedavi ve teşhis) uygulamalarda
kullanılır. Nanofarmasötiklerin üretiminde fiziksel (homojenizasyon,
ultrasonikasyon) ve kimyasal (emülsifikasyon, sol-jel) yöntemler öne çıkar.
Kanser tedavisinde hedefli ilaç taşıma, enfeksiyonlarda antimikrobiyal etki ve
nörolojik hastalıklarda kan-beyin bariyerini aşma gibi uygulamaları vardır.
Gelecekte, yapay zeka entegrasyonu, biyomimetik materyaller ve nano-robotik
sistemler gibi yenilikçi yaklaşımlar nanofarmasötiklerin potansiyelini daha da
artıracaktır.
Atıf Sayısı :