Hipertansiyon, kardiyovasküler hastalıklar açısından önemli bir risk faktörü olup özellikle romatizmal hastalığı olan hastalar için büyük bir klinik öneme sahiptir. Bu kitap bölümünde, sistemik skleroz, romatoid artrit, sistemik lupus eritematozus, psöriatik artrit, ankilozan spondilit, antifosfolipid sendromu, ve vaskülit gibi hastalıklarda hipertansiyonun gelişim mekanizmaları ele alınmaktadır. Kronik inflamasyon, endotelyal disfonksiyon, böbrek ve vasküler tutulumları, otonom sinir sistemi anormallikleri ve ilaç yan etkileri, bu hastalarda hipertansiyona katkıda bulunan başlıca faktörlerdir. Tümör nekrosis faktör-α ve interlökin-6 gibi inflamatuar sitokinlerin damar fonksiyon bozukluğu ve hipertansiyon gelişimindeki rolü vurgulanmaktadır. Özellikle lupus nefriti ve skleroderma renal krizinde böbrek tutulumunun hipertansiyon gelişimine etkisi ele alınmaktadır. Romatizmal hastalıklarda vasküler anomaliler ve eklem deformiteleri nedeniyle kan basıncı ölçümündeki zorluklar belirtilmekte ve ambulatuvar kan basıncı monitorizasyonunun (ABPM) etkin bir yöntem olduğu vurgulanmaktadır. Ayrıca, hipertansiyonun farmakolojik ve farmakolojik olmayan yönetim stratejileri gözden geçirilmektedir. Renal fonksiyon korunması açısından ACE inhibitörleri (ACEI) ve anjiyotensin reseptör blokerleri (ARB), kalsiyum kanal blokerleri ve diüretikler sık kullanılan ajanlardır. Bunun yanında, kilo kontrolü, diyetle sodyum alımının azaltılması ve sigara bırakma gibi yaşam tarzı değişikliklerinin önemli bir yeri vardır. Romatizmal hastalıklara sahip hastalarda hipertansiyonun erken teşhisi ve bireyselleştirilmiş tedavi yaklaşımları, kardiyovasküler riskleri azaltmak için hayati öneme sahiptir.
Atıf Sayısı :