Hypertensi̇ve Di̇sorders Of Pregnancy, Di̇agnosi̇s And Manage

Yayın Yılı: 2019
Sayfa Aralığı : 61-78
Kitap Dili : İngilizce

Hamilenin hipertansif bozuklukları, gebeliklerin %10 ila 22'sinde komplikasyon olarak ortaya çıkar. Gebelik hipertansiyonunun %70'i preeklampsi ile ilişkilidir ve %30'u kronik hipertansiyondan kaynaklanır. Preeklampsi, organ disfonksiyonu, hipertansiyon ve/veya proteinüri ile karakterize edilen gebelikteki en önemli hipertansif bozukluktur. Gebelik sırasında kan hacmi, kalp debisi, kalp hızı, nabız basıncı artar ve sistolik kan basıncı ile sistemik vasküler direnç azalır. Gebeliğin altıncı haftasından ikinci trimesterin ortasına kadar kan hacminde hızlı bir artış meydana gelir ve doğuma kadar devam eder. Kalbin atım hacmi, üçüncü trimesterin başlangıcına kadar yaklaşık olarak %30-50 artar. Gebelik sırasında periferik vasküler direncin azalmasıyla kan basıncı düşer. Gebelikte hipertansif bozukluklar, etiyoloji ve gebelik sonuçları açısından dört aşamaya ayrılmıştır: Gestasyonel hipertansiyon, kronik hipertansiyon, preeklampsi-eklampsi, kronik hipertansiyon üzerine eklenen preeklampsi. Gestasyonel hipertansiyon, 20 haftadan sonra ortaya çıkan yeni başlangıçlı hipertansiyon olarak tanımlanır. Ancak, preeklampsiyi karakterize eden tamamlayıcı proteinüri veya herhangi bir belirti/semptom yoktur. Kronik hipertansiyon, gebelikte sistemik arteriyel hipertansiyonla ortaya çıkar. Sistemik arteriyel hipertansiyon, gebeliğin ilk trimesterinde veya genellikle 20. haftaya kadar tespit edildiğinde kronik olarak kabul edilir. Kronik hipertansiyon, genellikle hipertansiyon ve obezite aile öyküsü ile ilişkilidir. Nadiren, sekonder hipertansiyon ortaya çıkabilir. Sekonder hipertansiyon genellikle primer parankimal böbrek hastalıkları, örneğin glomerülonefrit ve reflü nefropati ile birlikte görülür. Preeklampsi ve eklampsi, ani başlangıçlı hipertansiyon (en az 4-6 saat arayla iki ayrı durumda alınan sistolik kan basıncı >140 mm Hg ve diyastolik kan basıncı >90 mm Hg) ve önemli proteinüri (her 24 saatte 300 mg veya daha fazla protein atılımı) ile tanımlanır. Proteinüri olmaması durumunda, preeklampsi, gebeliğin 20. haftasından sonra yeni başlayan hipertansiyonun yeni başlangıcı ile birlikte trombositopeni, böbrek yetmezliği, bozulmuş karaciğer fonksiyonu, pulmoner ödem veya serebral veya görsel semptomlar olarak tanımlanır.(AI)

Kitap Adı: Obstetrics And Gynecology I
Editor: S. Cansun Demir
Yayın Yılı: 2019
Sayfa Sayısı: 101
DOI: 10.37609/akya.1577
Kitap Dili : İngilizce
Kitaba Git

Atıf Sayısı :