Jinekolojik kanserler, kadın üreme organlarında otonom büyüme ile başlayan bir grup kanser türünü ifade eder. Bu kanserlerin ana çeşitleri ovaryan, endometriyal, servikal, vulvar ve vajinal kanserlerdir. Jinekolojik kanserler, dünya genelinde her yıl yaklaşık olarak bir milyon kadını etkilemektedir. Bu kanserlerin erken evrede tespit edilmesi, tedavi sürecinin takibi ve rekürrens durumunun saptanması için tümör belirteçlerinin önemi büyüktür. Ancak günümüzde ideal tümör belirteçleri henüz bulunmamaktadır.Tümör belirteçleri, kanserli ve normal dokulardan üretilen biyolojik maddelerdir. Kan, idrar, lenf gibi vücut sıvılarına geçebilen enzim, hormon, glikoprotein ve metabolit gibi yapılar üzerinden sayısal ölçümleri yapılabilir. Tümör belirteçleri, tümöre özgü antijenler, onkogen ve onkogen ürünleri de içerebilir. Yüksek düzeyde tümör belirteçleri, malign durumlarda görülebildiği gibi bazı fizyolojik durumlar ve benign koşullarda da görülebilir. Ayrıca bir tümör ileri evreye kadar belirteç üretmeyebilir ve bir belirteç tek bir tümör tipine özgü olmayabilir.Jinekolojik kanserlerin tarama, tanı, tedavi, takip ve rekürrens durumunun saptanmasında tümör belirteçleri kullanılmaktadır. Tedavi edilen hastalarda tümör belirteç düzeylerinde düşme görülürken rekürrens durumunda yeniden yükseldiği gözlemlenmektedir. Ancak günümüzde ideal bir tümör belirteci mevcut değildir. İdeal bir tümör belirteci, yüksek özgüllük ve duyarlılığa sahip olmalı, düşük yalancı negatif ve pozitif sonuçlara sahip olmalıdır. Ayrıca hastalar için ucuz, kolay uygulanabilir ve kabul edilebilir olmalıdır. İdeal tümör belirteçleri, hastalıksız bir yaşam sağlamalı ve yaşam kalitesini arttırmalıdır.(AI)