Kadınların Kendi Potansiyeli Ile Annelik Yapma Ve Anne Olma Deneyimi
Anahtar Kelimeler
Bu çalışma sevgi, şefkat ve özveri temelinde anneliğin doğal
ve içgüdüsel olduğunu ortaya koyan özcü yaklaşımları eleştirerek, kadınların
kendi potansiyeli ile annelik yapma deneyimini tartışmayı amaçlamaktadır.
Annelik bir kurum olarak işleyerek çeşitli söylemlerin, kültürel pratiklerin ve
sosyal düzenlenmelerin etkisi altında inşa edilmekte ve annelik rolü üzerinden
kadınların yaşamı kontrol edilmektedir. Annelik; evrensel, değişmez ve tarih
aşırı olmayıp, toplumsal yapıya içkin olan değerlerden, normlardan, toplumsal
cinsiyetin yarattığı tahakküm ilişkilerinden ve en önemlisi tarihsel
bağlamından bağımsız tartışılamaz. Bu bağlamda ataerkillik anneliği normatif
olarak düzenleyen ve kurumsallaştıran en önemli yapılardan biridir. Bu yapı toplumsal
cinsiyet ilişkileri içinde erkeklerin lehine bir sistem kurmakta, kadının
bedenine, üreme biçimine, kamusal ve özel yaşamın nasıl tesis edileceğine kadar
birçok alana tezahür eden baskın bir ideoloji olmaktadır. Dolasıyla ataerkil
ideolojinin yarattığı güç ve tahakküm ilişkileri içinde bir kurum olarak inşa
edilen anneliğin, kadınların potansiyelini sınırlayan ve sınırlandıran baskıcı
bir yapı olarak nasıl işlediğini irdelemek çalışmanın temel amacı arasında yer
almaktadır. Buna karşın çalışma, feminist yazın içinde yer alan “kadının kendi
potansiyeli ile annelik yapma” ve “anne olma deneyimini” merkeze koymaktadır.
Kadınların potansiyellerini gerçekleştirmesi; anneliği keyifli, özgürleştirici
ve güçlendirici bir deneyim haline getirmektedir.
Bu kitabın bölümleri bulunmamaktadır.
Atıf Sayısı :