Hemoroidal hastalık (HH), anal yastıkların patolojik olarak genişleyip kanla dolması sonucu ortaya çıkar ve hastalarda belirgin rahatsızlıklara yol açar. Hemoroidler; iç, dış ve karma tip olmak üzere sınıflandırılır. İleri yaş, kronik kabızlık, gebelik, yetersiz lif tüketimi ve yanlış dışkılama alışkanlıkları hemoroidal hastalığın etiyolojisinde önemli rol oynar. Klinik olarak en yaygın belirtiler arasında ağrısız rektal kanama, perianal kaşıntı ve şişlik yer alırken, ileri vakalarda prolapsus ve defekasyon sırasında rahatsızlık görülebilir. Tanı sürecinde, fiziksel muayene, anoskopi ve kolonoskopi gibi yöntemler kullanılarak benzer belirtilere sahip maligniteler ve inflamatuar bağırsak hastalıkları gibi diğer anorektal patolojiler ekarte edilir. Tedavi, hastalığın ciddiyetine göre şekillenir ve diyet değişiklikleri, farmakolojik ajanlar ile cerrahi girişimler arasında değişir. Cerrahi yöntemler arasında 1997’de geliştirilen Longo prosedürü dikkat çeker. Bu yöntem, prolabe dokuyu sirküler stapler aracılığıyla anatomik pozisyonuna döndürür ve dış yara oluşumunu önler. Longo prosedürünün avantajları arasında daha az postoperatif ağrı, hızlı iyileşme ve düşük kanama riski bulunur. Ancak, geleneksel hemoroidektomi yöntemlerine kıyasla nüks oranı ve pelvik sepsis gibi komplikasyon riskleri daha yüksektir. Tüm dezavantajlarına rağmen Longo prosedürü, ileri düzey hemoroidal hastalık vakalarının tedavisinde etkili ve minimal invaziv bir seçenek sunar. Kısa iyileşme süresi ve ameliyat sonrası konforu artırması, bu yöntemi geleneksel cerrahi tekniklere kıyasla tercih edilir hâle getirmektedir.
Bu kitabın bölümleri bulunmamaktadır.
Atıf Sayısı :