Sigortacılık, aynı türden risklerle mücadele etmek isteyen kişi ve kurumları prim ödemek suretiyle bir çatı altında buluşturan sistemdir. Olası risklerin gerçekleşmesi halinde zararlarla karşılaşılacak olması, iyi bir risk yönetim sürecini gerekli kılmaktadır. Kişilerin sahip olduğu tüm varlıklar ve yaşam süreleri riskler konusunda farkındalık gerektiren konular olmakla birlikte risklerin en aza indirilmesi için sigorta kurumlarına olan ihtiyacın odak noktasını da teşkil etmektedir. İnsanlar tarihsel süreç içerisinde maddi ve bedensel zararlarını tek başlarına kendi tasarrufları ile karşılayamayacaklarını anladıklarında bunları başkaları ile paylaşma yolunu seçmişlerdir. Diğer bir ifade ile üstlendikleri riskleri transfer edecekleri bir kişi ya da kurum arayışına girmişlerdir. Riskler çeşitlendikçe ve gerçekleşme sıklıkları arttıkça, hasar boyutları da büyümektedir. Bazen bir kişi ya da kurum üzerinde etkili olan riskler, bazen de tüm ülkenin ekonomisine zarar verecek şekilde katastrofik olabilmektedir. Bu tür durumlarda zararlı sonuçları en aza indirmek veya tümden ortadan kaldırmak, sigortacılık sisteminin güvence sağlayan temel işlevidir. Belirsizliğin en aza indirilebildiği pek çok alanda güven ortamının oluşturulabilmesi ancak toplumsal bir sigorta bilinci ve iyi işleyen bir sigorta sistemi ile mümkündür. Sigorta yaptıranların sayısı, kesilen poliçe sayısı, primlerin büyüklüğü, sigorta çeşitliliği gibi pek çok faktör incelenerek, ülkelerin gelişmişlik seviyeleri hakkında öngörü sağlanabilmektedir. Sigorta sektöründe sigorta sözleşmelerinin imzalanması ile taraflar arasında kurulan ilişki, primlerin çeşitli fonlarda değerlendirilmesi ile birlikte ekonomiye kaynak sağlamaktadır. Bu bölümde sigorta sözleşmelerinin oluşturulması, özellikleri, türleri ve son bulmasına kadar geçen süreç mevzuatlar kapsamında ele alınmaktadır.
Bu kitabın bölümleri bulunmamaktadır.
Atıf Sayısı :
