Aort cerrahisinde preoperatif planlama ve hazırlık, zor ve birçok bileşeni aynı anda düşünmeyi gerektiren bir süreçtir. Yandaş hastalıkların değerlendirilmesi ve koruyucu yaklaşımın planlanması önemlidir. Akut pıhtılaşma bozukluğu yaratabilecek hipotansiyon, dilüsyon, hipotermi ve asidoza karşı dikkatli olunmalıdır. Temel monitörizasyona ek olarak invaziv kan basıncı monitörizasyonu, santral venöz basınç, idrar çıkışı, ısı probu ile vücut sıcaklığı takip edilmeli ve gerekli durumlarda pulmoner arter kataterizasyonu, transözofageal ekokardiyografi (TEE) ve santral nöral monitörizasyon da ilave edilmelidir . Aorta kros klemp konulması, metabolik asidoz, respiratuar alkaloz, katekolaminlerin salınımında artış, toplam vücut oksijen tüketiminde azalma, renal kan akımında azalma, arteryel kan basıncında artış, kardiyak debide artış gibi hemodinamik ve metabolik değişiklikler meydana getirirken; klembin açılması arteryel kan basıncında belirgin azalma, laktat artışı, kardiyak debide azalma, miyokard kontraktilitesinde azalma ve metabolik asidoz gibi hemodinamik ve metabolik değişiklikler meydana getirir. Akut böbrek yetmezliği, abdominal aort cerrahisinde yüksek oranda görülebilecek bir komplikasyondur . Renal koruma için hipotermi, mannitol, dopamin, furosemid, metilprednizolon ve fenoldopam sık kullanılmaktadır; fakat koruyucu etkilerinin kanıtlanması için daha fazla çalışmaya ihtiyaç mevcuttur . Ağrı yönetiminde, lokal anesteziklerle bölgesel blokaj gibi multimodal teknikler de dahil hasta kontrollü sistemik opioid analjezi, bölgesel opioid uygulamaları ve periferik bölgesel teknikler önerilmektedir. Hastalar, ameliyat sonrası gelişebilecek kardiyak komplikasyonların sıklığı, koagülopati, yeniden ısıtma ve hemodinamik stabilizasyon nedeniyle yoğun bakım ünitesinde monitörize takip edilmelidir. Hastanın anamnezi ve kırılganlık seviyesi başarılı bir cerrahi için çok iyi incelenmeli ve planlama yapılmalıdır.