Cerrahi travma şiddetine göre metabolik stres tepkisine ve
inflamasyona yol açmaktadır. Hastaların beslenme tedavisine yönelik uygun
planlamalar yapabilmek için, yaralanma sonucunda metabolizmada meydana gelen
temel değişiklikleri ve bozulmuş beslenme durumunun postoperatif
komplikasyonlar için ciddi bir risk faktörü olduğunu bilmek önemlidir. Cerrahi
hastalarında beslenme desteği sağkalım üzerindeki olumlu etkilerinin yanında
ameliyat sonrası derlenme süresini de kısalttığı için kritik önem taşımaktadır.
Bu nedenle perioperatif bakımın temel unsurları arasında yer alan beslenme,
genel sağlık yönetimine entegre edilmeli, ameliyat öncesi uzun süreli açlıktan
kaçınılmalı, ameliyattan sonra beslenme mümkün olan en erken dönemde yeniden
sağlanmalıdır. Yetersiz beslenme riski olduğunda zaman kaybetmeden mümkünse
oral/enteral yolla beslenme tedavisi başlanmalı, beslenmenin oral/enteral
beslenme yoluyla sağlanamadığı ya da yeterli olmadığı durumlarda parenteral
beslenme tedavisine geçilmelidir. Erken dönemde beslenme tedavisi, cerrahi
süreçte kan şekeri kontrolüne, cerrahi stresle ilişkili katabolizma şiddetinin
azaltılmasına ve gastrointestinal sistem fonksiyonlarının işlevselliği
açısından homeostazise katkıda bulunacaktır. Perioperatif dönemde cerrahi
hemşiresi hastanın cerrahi süreçte ihtiyacı olan bakımı planlarken, bakım
planına beslenme müdahalelerini de dahil etmeli, hastanın hastaneye ilk
kabulünden itibaren beslenme değerlendirilmesi yapılmalı, ameliyat öncesi ve
sonrası uzun süren açlık önlenmeli, nütrisyon destek ekibi ile iş birliği
sağlanarak, sağlık kurumunun düzenlediği protokoller doğrultusunda ve hastaya
uygun, bireysel nütrisyonel bakım ihtiyacı karşılanmalıdır. Bu çerçevede
cerrahi hemşiresinin beslenme konusunda kanıt temelli güncel yaklaşımları takip
etmeleri ve kanıta dayalı hemşirelik uygulamalarını bakımına yansıtmaları
önemlidir.
Bu kitabın bölümleri bulunmamaktadır.
Atıf Sayısı :