Çokkültürlülük, Kültürlerarasılık Ve Edebiyat

Yazar: Seda Arıkan
Yayın Yılı: 2024
Sayfa Sayısı: 103-136
Kitap Dili : Türkçe

Anahtar Kelimeler


Ashcroft ve Bevir’in belirttiği üzere, Birleşik Krallık tarihte her zaman birkaç ulustan oluştuğu için çokkültürlü bir yapıya sahiptir (“British Multiculturalism after Empire” 25) ve bu yapının getirdiği çatışmaları tecrübe etmiştir. 1945 sonrası post-emperyal dönemle gelen sorunlara çözüm bulmak için geliştirdiği İngiliz Vatandaşlık Yasası (1948) ise Birleşik Krallık’a kolonilerden toplu göçün önünü açmış, ülkedeki ırksal ve kültürel çeşitliliği hızlı bir şekilde arttırmıştır. İngiliz Vatandaşlık Yasası ile yaratılmak istenilen ‘İngilizlik’ kimliğinin aksi bir şekilde göçle birlikte sarsıldığını söylemek mümkündür. Yirminci yüzyılın ikinci yarısında Birleşik Krallık’a yapılan göçler İngiliz ulusal kimliğini oluşturma amacına hizmet edemediği için devlet üzerinde baskı söylemlerine yol açmıştır. Diğer çokkültürlü ülke politikalarına paralel olarak Birleşik Krallık’ta da çokkültürcü politikalar geliştirildiğini ve “İngiliz yönetiminin bu savaş sonrası yeniden yapılanmasının, katı göçmenlik kontrolleri ile iç vatandaşlık hakları rejimi, ırk ilişkileri yasası ve azınlıklar için çoğulcu düzenlemeleri birleştiren, kendine özgü bir ‘İngiliz çokkültürcülüğü’ biçiminin ortaya çıktığını” görüyoruz (Ashcroft ve Bevir, “British Multiculturalism after Empire” 26). Birleşik Krallık’ta çokkültürcü politikalar 1960’lardan yirminci yüzyıl sonuna kadar devam etmiş, milenyumda da yeni düzenlemelerle desteklenmiş olsa da birçok tepki ve eleştiriye de maruz kalmıştır. Bu bağlamda, kültürlerarasıcılık yaklaşımı özellikle iletişim, etkileşim ve diyalog kurma açısından çokkültürcülüğü yetersiz bulur. Azınlık kültürlerin ev sahibi kültürle olan bağlantısını ve ev sahibi kültürün liberal değerlerinin çokkültürcü politikalar ile göz ardı edilmesini eleştiren kültürlerarasıcılık, kültürlerarası yeni bir interaktif yapılanmayı önerir. Bu etkileşim ve iletişimin ise en aktif, uygulanabilir ve etki eder şekilde edebiyat alanında geliştiğini söylemek mümkündür. Çokkültürcü ve kültürlerarası sosyal teorilerle ve politikalarla bağlantılı olarak edebiyat eserlerinin de benzer konu ve sorunları tasvir ettiğini, özellikle son dönemlerde bu sorunlara çözüm üretmeye çalışan söylemler geliştirdiğini görüyoruz. Bugün İngiliz edebiyatının göçmen ve postkolonyal kanadı üretken, eleştirel ve politik yapısı ile hem çokkültürcü hem de kültürlerarası politikalara ve bunların yansımalarına ayna tutmaktadır.

Bu kitabın bölümleri bulunmamaktadır.

Atıf Sayısı :