Sanat, tarih boyunca insanın
sezgileriyle var ettiği ve üretim yaptığı önemli araçlardan biri olmuştur.
İnsanın sanatla kurduğu ilişki aynı zamanda dünya ile kurduğu ilişkidir. İnsan
ortaya koyduğu eserler üzerinden varlık felsefesini gerçekleştirir ve iz
bırakma ihtiyacını giderir. Sanat eylemi içerisinde kendi duygularını ve
düşüncelerini dizginsiz bir şekilde serbest bırakır. Böylece duygularını somut
bir varlığa dönüştürüp inceleme imkânı bulur. Duygularını sanat aracılığıyla
dışa vurma eylemi; stresi, gerilimi rahatlatır ve ruhu şifalandırır. Sanat
terapisi, sanatın iyileştirici gücünü kullanarak danışanın ortaya koyduğu
gerçekliği analiz eder ve sağaltım olanağı sunar. Uzman sanat terapisti kişiye
sanatsal bir yönelim vermez, sanatı öğretmez, aksine danışandan benliğini özgür
bırakarak müdahalesiz bir şekilde sanat eylemini/uygulamayı gerçekleştirmesini
ister. Terapistin eylem alanı, danışanın ortaya koyduğu sanat eserini bilinç
dışı sembolleri irdeleyecek şekilde değerlendirmektir. Kişi bu yöntemle
duygularını tanır, duygusal tepkilerini inceler ve kabullenir. Sanat terapisi,
duygu düzenleme konusunda parlak sonuç veren en etkili araçlardan biridir.
Duygu düzenleme becerisine sahip olan, bunu geliştiren ve koruyabilen bir birey
toplum içerisinde sağlıkla ve tatmin dolu yaşar. Yenilenen her kuşakla birlikte
yeni ilişki türleri ve çatışma biçimleri doğar. Sanat terapisinin yaratıcı
şifasıyla duygularını dengeleyen kişi kendi jenerasyonunu vizyoner bir şekilde
temsil eder ve diğer kuşaklarla barış içinde yaşar.
Atıf Sayısı :