Pozitif psikoloji akımına bağlı olarak gelişen ve örgütsel
davranış ile örgütsel psikolojinin konu alanı içinde yer alan çalışmaya
tutkunluk kavramı, özellikle iki binli yıllardan sonra popülerlik kazanmıştır.
Bu kavram, Türkçeye çalışan tutkunluğu, işe cezbolma, işe tutkunluk, işe angaje
olma, işe adanmışlık gibi farklı ifadelerle çevrilmiştir. Dinçlik, adanma ve
yoğunlaşma olmak üzere üç boyutu olan çalışmaya tutkunluk, çalışanın kendini
fiziksel, duygusal ve bilişsel yönüyle tam olarak işine vermesi ya da çalışma
ile ilgili tatmin edici bir ruh hali olarak tanımlanmıştır. Çalışmaya
tutkunluk, dışadönüklük, kişiler arası duyarlılık, hırslı olma gibi bireysel
faktörlerden ve özerkliğe sahip olma, görevin çeşitliliği ve önemli olması, yönetici
ve meslektaş desteği, ödüllendirmeler gibi örgütsel faktörlerden
etkilenmektedir. Bununla birlikte çalışmaya tutkunluk; iş tatmini, iş
performansı, örgütsel bağlılık, yenilikçi davranışlar, mali durumlar,
ürün/hizmet kalitesi ve verimlilik, işten ayırılma niyeti, tükenmişlik, işe
devamsızlık üzerinde olumlu etkilere sahiptir. Hemşirelikte de çalışmaya
tutkunluğun; hemşirelerin işten ayrılma niyetinin ve tükenmişlik düzeylerinin
azaltılmasında, işte tutulmasında, iş tatmini, iş performansı ve verimlilik,
finansal ölçütler, özellikle bakımın kalitesi ve güvenliğinin artırılmasında,
hasta bakımı ve sonuçlarının iyileştirilmesinde olumlu etkisinin olduğu
saptanmıştır.
Bu kitabın bölümleri bulunmamaktadır.
Atıf Sayısı :