Folik Asit

Yayın Yılı: 2024
Sayfa Sayısı: 429-438
Kitap Dili : Türkçe

Anahtar Kelimeler


Folik asit, vücutta karbon metabolizması için önemli olan bir bileşen olarak bilinir. Bu nedenle, kanserle ilişkisi üzerine yapılan araştırmalar, folik asidin karsinogenez üzerindeki potansiyel etkilerini ayrıntılı bir şekilde incelemiştir. 5-Metiltetrahidrofolat (5-MTHF) olarak bilinen bir folat türü ile kobalamin, metiyonin yolu üzerinde gereklidir; bu yol, homosisteinin metiyonine dönüştürülmesinde önemli bir rol oynar. Metiyonin, S-adenozilmetiyonine (SAM) dönüşür ve bu, vücuttaki birçok reaksiyonda metil kaynağı olarak işlev görür, özellikle DNA ve RNA metilasyonunda. SAM’nin yetersiz üretimi, DNA’daki metilasyonun azalmasına ve gen transkripsiyonunu etkileyerek tümör baskılayıcı genlerin ve proto-onkogenlerin ifadesini değiştirebilir. Folat eksikliği, DNA sentezi ve onarımı için gereken nükleik asit olan deoksiribonükleotid monofosfatın dönüşümünü engelleyebilir. Bu durum, hatalı DNA sentezi ve onarımına, DNA zincir kırıklarına ve hatalı DNA onarımına yol açabilir. Kanser, genomdaki birikmiş mutasyonlarla gelişen sistemik bir hastalıktır. Folatın kanser riski ile ilişkisi, bilinen biyokimyasal mekanizmalarla daha da güçlenir. Folat varlığı, normal dokularda kanserin gelişimini ve ilerlemesini düzenleyebilir. Birçok çalışma, folat alımı veya düzeyi ile kolorektal, meme, servikal, pankreas, beyin ve akciğer kanserleri gibi birçok kanser türü arasında bir ilişki gözlemlemiştir. Folat düzeyi ve kanser arasındaki ilişki tam olarak netleşmemiş olsa da, bilimsel çalışmalar bu konuya ilgi göstermektedir. Folik asidin kanseri önleme veya destekleme potansiyeline dair çelişkili bulgular vardır. Folik asit takviyesi, premalign lezyon olmayan ve folat eksikliği olan bireylerde koruyucu olabilir, ancak yüksek dozlarda alınması premalign lezyonların ilerlemesine yol açabilir. Aşırı folat alımı da endişe yaratmaktadır. Nöral tüp defektlerinin insidansını azaltmayı amaçlayan buğday unu ve zenginleştirilmiş tahıl ürünleri ile gerçekleştirilen zorunlu güçlendirme programı, kanser insidansında artış ve premalign lezyonların ilerlemesi endişesi yaratmıştır. Folik asidin kanser riski üzerinde karmaşık etkileri bulunmaktadır; bazı kanser türleri için koruyucu olabilirken diğerleri için etkili olmayabilir veya riski artırabilir. Genetik polimorfizmler, folat metabolizması üzerinde etkili olabilir ve bazı etnik gruplarda kanser riskini artırabilir. Bu nedenle, klinisyenler folat alımını bireyselleştirerek, örneğin alkol bağımlılığı veya malabsorpsiyonu olan bireylerde alımı takviye etmeye yönelik olarak hareket etmelidir. Folik asit, nöral tüp defektleri riskini azaltabilir. Gebelik öncesinde folik asit takviyesine başlamanın, nöral tüp defektlerini önlemede etkili olduğu gösterilmiştir. Ancak, bu takviyenin herkes tarafından yeterince alınıp alınmadığına dair endişeler bulunmaktadır.

Bu kitabın bölümleri bulunmamaktadır.

Atıf Sayısı :