Annesizliğin
ruhunda yarattığı boşluk, Baysal’ın duygusal bir yapıya sahip olmasını
sağlamıştır. Yatılı okul yılları ve yaşadıkları, onu yalnızlık ve kimsesizliğe
sevk etmiştir. Bu yüzden toplumun sömürü düzeninden kurtulmasında sanatçıya
büyük görevler düştüğüne inanarak hayatı boyunca haksızlıklara karşı çıkmış ve
her zaman haklının yanında yer almıştır. Türk edebiyatının toplumcu gerçekçi yazarlarından olan Baysal, öğretici ve
bilgilendirici bir tarzda toplumsal konuları işlemiş, toplumsal yapıyı
sorgulamıştır. Yazar,
eserlerinde sıradan insanları anlatarak onların yaşamlarına ayna tutmuştur.
Sanatının en önemli yönü, gözlemci gerçekçi oluşudur. Bu yönüyle Baysal,
realist bir çizgiye kayar. Onların
yaşantılarına sevgi ve hoşgörüyle yaklaşarak hem kendisinin hem de dışlanmış
insanların özlemlerini, yaşamdan beklentilerini dile getirmiştir. Bu yüzden
ideolojik yaklaşımdan ziyade, kendine has bir duyarlıkla eserlerini
oluşturmuştur. Baysal, edebiyat dünyasında yaşarken değeri anlaşılamayan
yazarlardandır. Onun yaşamı, yazdıklarını gölgede bırakmıştır. Onun sanatı, köy
edebiyatı veya köy romanı içinde değerlendirilen yazarlardandır. Anlam
açısından sorgulandığında toplumsal gerçekçi roman içinde değerlendirilmiştir.
Bunun nedeni, köy ve köylü yaşamını sergileyen Sarduvan romanının, yalnız edebî değil, toplumsal tartışmaları da
alevlendirmiş bir eser olmasıdır.
Atıf Sayısı :