Bu çalışmada, bilim ve teknoloji politikalarının 100 yıllık gelişimi incelenmektedir. Bilim ve teknoloji, toplumların kalkınması ve ekonomik gelişimi için vazgeçilmez bir unsurdur. Ülkeler, araştırma ve geliştirme çalışmalarıyla bilim ve teknolojide başarılarını artırmışlardır. Bilgi kullanımı ve entegrasyonu sonucu teknolojiye dayalı ürün ve hizmetler sunarak rekabetçi bir seviyeye ulaşabilirler. Bu nedenle, ülkelerde bilim ve teknoloji faaliyetlerinin üretimi ve geliştirilmesi hükümetler tarafından ortaya konulan ve yönlendirilen politikalar ile gerçekleşmektedir. İngiltere'de ortaya çıkan endüstri devrimi, Osmanlı İmparatorluğu'nun bu hızlı değişimi yakalayamamasıyla başlayan süreç, Türkiye Cumhuriyeti'nde sanayileşme ile ekonomik kalkınmanın mümkün olabileceği görüşünün benimsenmesiyle ivme kazanmıştır. Cumhuriyet döneminde bilim, teknoloji ve sanayi alanında çalışmalar artmıştır. Türk toplumunu çağdaş uygarlık seviyesinin üzerine çıkarmak amacıyla bilim ve teknolojinin takip edildiği bir çağdaş uygarlık seviyesi hedeflenmiştir. 1950'li yıllara kadar devletçi anlayış devam etmiş, 50'li yıllarda ise girişimcilik destekleri sağlanarak liberal politikaların uygulanmasına geçilmiştir. Ancak, arzu edilen hedeflere ulaşılamadığı için iktisadi kalkınmayı destekleyecek politikaların uygulanması gerekmektedir. Bu çalışma, bilim ve teknoloji politikalarının Türkiye'deki gelişimini ele almaktadır.(AI)