Bu makalede, alt ekstremite variköz ven tedavisinde girişimsel uygulamaların önemi ve etkinliği üzerinde durulmaktadır. Kronik venöz hastalık (KVH), dünya genelinde yaygın olan ve sağlık hizmeti maliyetleri açısından önemli bir etkiye sahip olan bir sağlık sorunudur. KVH, alt ekstremitenin yüzeyel venlerinde oluşan venöz hipertansiyonun kapakçık yetmezliği ile kendini gösteren bir fonksiyon bozukluğudur. Bu hastalık, asemptomatik seyredebileceği gibi bacaklarda ağrı, huzursuzluk, karıncalanma, gece krampları gibi semptomlar da gösterebilir. Ayrıca ciltte kozmetik sorunlara yol açan telenjiektazi, retiküler ven ve variköz venler ile hiperpigmente lezyonlar, ülserler gibi cilt değişiklikleri de görülebilir. Bu nedenle, semptom gösteren KVH hastalarında tedavi gerekmektedir. Girişimsel uygulamalar, KVH tedavisinde etkili bir yöntem olarak kullanılmaktadır. Bu uygulamalar arasında skleroterapi, endovenöz lazer ablasyonu, radyofrekans ablasyonu ve cerrahi müdahale yer almaktadır. Bu yöntemler, venöz hipertansiyonun neden olduğu kapakçık yetmezliğini düzeltmeyi amaçlamaktadır. Girişimsel tedaviler, minimal invaziv olmaları ve kısa sürede iyileşme sağlamaları nedeniyle tercih edilmektedir. Sonuç olarak, alt ekstremite variköz ven tedavisinde girişimsel uygulamalar etkili ve güvenli bir seçenek olarak değerlendirilmektedir.(AI)