Karaciğer maligniteleri, özellikle hepatoselüler karsinom ve kolanjiokarsinom gibi primer tümörler veya metastazlar, artan bir insidansla önemli ölüm nedenlerinden biridir. Bu tür tümörlerin tedavisi genellikle cerrahi müdahaleyle sınırlıdır ve sadece %20 ila 30'u için küratif bir seçenek sunar. Ancak, ileri evre tümörler için yeni tedavi seçenekleri, özellikle transarteriyel radyoembolizasyon gibi iç radyonüklid tedavileri cazip hale getirmektedir. Yttrium-90 (Y-90) yüklü mikrokürelerin transarteriyel kullanımı, karaciğer tümörlerinin tedavisinde umut verici sonuçlar sağlamıştır. Bu tedavi yöntemi, Y-90 yüklü mikrosferlerle gerçekleştirilen transarteriyel radyoembolizasyon (TARE) olarak adlandırılır ve SIR-Sphere® ve TheraSphere® gibi iki ticari ürünle mevcuttur. Ancak, bu teknolojinin maliyeti dezavantaj olarak görülmektedir. Karaciğerin vasküler anatomisi, hepatik arter ve portal venin karaciğerin afferent ve efferent damarları olduğunu gösterir. Vasküler varyasyonlar ise hepatik arterlerin orijinlerinin ana hepatik arterden farklı bir lokasyondan köken aldığı durumları ifade eder. Bu varyasyonların tespiti, intraarteriyel girişimlerde önemlidir. Michel ve arkadaşları tarafından yapılan bir sınıflama, hepatik arter varyasyonlarını tanımlamaktadır. Bu varyasyonlar arasında sol hepatik arterin sol gastrik arterden replase olduğu (tip II), sağ hepatik arterin süperior mezenterik arterden replase olduğu (tip III) ve sol hepatik arterin sol gastrik arterden çıkan aksesuar arter olduğu (tip V) gibi durumlar sık görülmektedir.(AI)
Atıf Sayısı :