Bu metinde, yirminci yüzyıl İngiliz şiirinin dönüşümüne odaklanılmaktadır. Yirminci yüzyıl, dünya genelinde iki dünya savaşı, ekonomik krizler ve soğuk savaş gibi olayların yaşandığı bir dönemdir. İngiltere'de ise bu döneme ek olarak imparatorluğun çöküşü gerçekleşmiştir. Bu tarihsel gelişmelere paralel olarak, sanatsal ve entelektüel üretimde büyük değişimler yaşanmıştır. Yirminci yüzyılda, şiirin entelektüel dönüşümlerin nabzını en iyi tutan tür olduğu düşünülmektedir. Bu dönemde, uzun anlatı şiirleri yerine kısa lirik şiirler tercih edilmiş ve şiirler daha hızlı yayınlanmıştır. İngiliz şiiri, romantik temalardan başlayarak, melez kimliklerin ve merkezin dışında kalanların deneyimlerine odaklanan bir dönüşüm geçirmiştir. Şairlerin topluma ve sanata karşı sorumlulukları ve şiirin nasıl olması gerektiği konusundaki fikirler zamanla değişmiştir. Yirminci yüzyılda şiirin dönüşümü, önceki akımlara tepki olarak karşıt söylemlerden oluşmuştur. Ancak daha geniş bir perspektiften bakıldığında, yirminci yüzyıl şiirinin temel çatışmasının Romantizm akımıyla olduğu görülmektedir. Bu dönemde, avant-garde ve modernist akımlar çerçevesinde yazan şairler ön plana çıkmıştır.(AI)