Akciğer kanseri dünya genelinde en yaygın kanser türü olup aynı zamanda en çok ölüme neden olan hastalıktır. Çoğu teşhis edilen hasta sadece palyatif tedavi ile tedavi edilmektedir. Bu nedenle akciğer kanseri için tarama testleri büyük önem taşımaktadır. Kanserin erken teşhis edilmesi, düşük riskli, uygulanması kolay ve düşük maliyetli yöntemler tarama testi özellikleri için idealdir. Yeni yöntemlerle tarama ve erken teşhis hedeflenerek kanser teşhisi erken aşamada elde edilebilir ve tek tedavi yöntemi olan cerrahi rezeksiyon uygulanabilir. İdeal bir akciğer kanseri tarama testi olmasa da, düşük dozlu bilgisayarlı tomografi en çok kullanılan yöntemdir. Serum, plazma veya balgamda tespit edilebilen biyobelirteçler, gelecekte akciğer kanseri tarama yöntemi olarak etkili ve kolay uygulanabilir bir yöntem olarak umut vaat etmektedir. Amaç, klinik belirti olmadan akciğer kanserini erken aşamada tespit etmektir. Tarama testleri için genellikle yaşlı ileri yaşlı sigara içen hastalar önerilmektedir. Akciğer kanserinde multidisipliner bir ekip çalışması toplum taraması için uygun bir yaklaşımdır. Her laboratuvar testi ve görüntüleme yöntemi, hastalığı olan ve olmayan hastaları birbirinden ayırt etmek için kendi özelliklerine ve bulgularına sahiptir. Duyarlılık, hastalığı olan hastalarda pozitif (anormal) sonuçların oranını gösterirken, özgüllük hastalığı olmayan hastalarda negatif (normal) sonuçların yüzdesini ölçer. Genellikle hastalığı tarama veya dışlama için bir inceleme gerektiğinde, genellikle en yüksek duyarlılığa sahip test daha değerli ve tercih edilir. Günümüzde sadece birkaç kapsamlı test bulunmaktadır. Genellikle belirli bir hastalığı olan ve olmayan hastalar arasında birden fazla test sonucu incelenir. Birden fazla normal sonuç hastalığı ikna edici bir şekilde dışlar, tümü anormal sonuçlarla takip eden testler ise hastalığı ikna edici bir şekilde doğrular. Testler veya prosedürler, mevcut bilgilerin, tıbbi geçmişin, fiziksel muayenenin ve önceki testlerin soruları yanıtlamak için yetersiz olduğu düşünüldüğünde yapılır. Öte yandan, tarama söz konusu olduğunda, risk altındaki popülasyon dikkatlice belirlenmelidir. Testlerden elde edilen yeni bilgilerin akıllıca kullanılması, klinisyenin test yapmadan önce hastalık olasılığının (ön test olasılığı) ve önerilen testin veya prosedürün bu olasılıkları değiştirme yeteneğinin farkında olmasını gerektirir. Ayrıca, cerrahi tedavi hala uygulanabilirken kanseri teşhis etmek için tarama testlerinin kolay uygulanabilir, hızlı, maliyet etkin ve güvenilir olması gerekmektedir. Son zamanlarda, erken hastalık tespiti için uygun hastaların ve testlerin seçimi için rehberlik ilkelerinin daha net bir şekilde tanımlanması için birçok girişimde bulunulmuştur. İdeal olarak, incelenen hastalığın tespit edilmesini haklı çıkaracak kadar yaygın olması gerekmektedir. İkinci olarak, tedavi edilmezse önemli morbidite veya mortaliteye neden olmalıdır. Üçüncü olarak, doğal seyrini değiştirecek etkili bir tedavi olmalıdır. Son olarak, presemptomatik durumda tespit ve tedavi, erken semptomatik durumda tedavi ile elde edilen faydaların ötesine geçmelidir. Bu kriterler karşılandığında, o zaman testlerin mevcudiyeti açısından konu incelenir. İdeal bir tarama testi, sonuçlarının hastalığı olan neredeyse tüm kişilerde anormal olması yani yüksek duyarlılığa sahip olması ve sonuçlar ortalama olduğunda hastanın hastalıktan muaf olduğuna dair doktora güven sağlamasıdır. Özgüllük de hastalığı taramak için önemlidir çünkü hastalığı olmayan insanların çoğunlukta olduğu bir popülasyona uygulanmayan yüksek özgüllüğe sahip olmayan bir testle elde edilen yanlış pozitif sonuçların sayısı vardır.(AI)