Bu metinde, Müstakil Ressamlar ve Heykeltıraşlar Birliği'nin temel felsefesinde olan gelenekçi resim anlayışının Türk resim sanatı için önemini ve Türk resminin gelişimindeki kırılma noktalarını ele alınmaktadır. Osmanlı Devleti'nin Batılılaşma süreciyle birlikte, pek çok alanda değer yargılarının sorgulandığı bir ortamın oluştuğu belirtilmektedir. Bu süreçte, yenilikçi uygulamaların geleneksel anlayışı yavaşlattığı ve toplumun her alanında yenileşme hareketlerinin olması gerektiği vurgulanmaktadır. Birinci Meşrutiyet'in ilanıyla birlikte, kamusal yapıda yeniliklere ihtiyaç duyulduğu ve kültür ve sanat hareketlerinin toplum üzerinde kalkınma etkisi yarattığı ifade edilmektedir. Sanayi-i Nefise Mektebi'nin açılması ve sanat eğitiminin devlet kontrolü altında kurumsal bir kimliğe bürünmesinin, Türk resminin gelişimine büyük katkı sağladığı belirtilmektedir. Bu okulun yabancı uyruklu öğretim elemanları ve sanatçılarla çeşitlilik sağladığı ve öğrencilerine yurtdışında staj imkanı sunduğu ifade edilmektedir. Bu metin, Türk resim sanatının tarihindeki önemli dönüm noktalarını ve Müstakil Ressamlar ve Heykeltıraşlar Birliği'nin rolünü anlatarak, Türk resminin gelişimine ve özgün bir kimlik kazanmasına katkı sağlayan faktörleri vurgulamaktadır.(AI)