Afetler, doğa kaynaklı, teknolojik veya bizzat insanların eylemleri
sonucu meydana gelmektedir. İnsan yaşamı veya faaliyetleri üzerindeki doğrudan
etkileri ve toplumun bir kısmına veya tamamına sosyo-ekonomik açıdan zarar
verme kapasiteleri ile karakterize edilirler. Son yıllarda oluşan doğa kaynaklı
afetlerin çoğunluğunu seller oluşturmaktadır. Ardından fırtınalar, depremler,
aşırı sıcaklıklar ve kuraklıklar gelmektedir. Türkiye’nin mevcut jeolojik
yapısı ve iklimsel özellikleri nedeniyle oldukça fazla afet olayları
yaşanmaktadır. Meydana gelen bu
afetlerin sayısı ve yıkıcı etkisinden dolayı tarih boyunca afet yönetimi
üzerine politikalar geliştirilmiştir.
Afetler sonucu genel olarak yaşanan
durum, gıda hammaddelerinin yetiştirildiği hava, su veya topak gibi ortamlara
fiziksel, biyolojik ve kimyasal kirleticiler bulaşarak gıda güvenliği sorunu
ortaya çıkmasıdır. Afet zamanlarında gıda güvenliğinin sağlanması,
afetzedelerin sağlıklı ve güvenilir gıdaya erişimini hususunda önem arz
etmektedir. Dünyada ve Türkiye’de afetlerin gıda güvenliği üzerindeki
etkilerini azaltmak için proaktif çözüm önerileri geliştirilmekte ve risk
planlamaları yaparak modeller oluşturulmaktadır. Afetlerde gıda güvenliği,
hayatta kalma ve sosyal hayata yeniden adapte olunabilmesi açısından büyük bir
öneme sahiptir. Afet
öncesi, sırası ve sonrasında ne yapılacağını bilmek, zarar görebilirliğin
azaltılması adına oldukça önemlidir. Bireysel farkındalık ve toplumsal
dirençlilik oluşturabilmek adına gıda güvenliği ile ilgili temel yönergeler
hakkında bilgi sahibi olunması, sürecin etkin yönetilmesine ve gıda kaynaklı
risklerin daha az yaşanmasına katkı sunacağı öngörülmektedir.
Bu kitabın bölümleri bulunmamaktadır.
Atıf Sayısı :