Primer Karaciğer Tümörlerinde Radyoembolizasyon Uygulamaları

Yayın Yılı: 2023
Sayfa Sayısı: 1397-1412
Kitap Dili : Türkçe

Anahtar Kelimeler


Karaciğer tümörlerinde transarteriyal radyoembolizasyon (TARE) tedavisi, İtriyum-90 ( 90 Y) ile bağlanmış mikrokürelerin tümöre ait arteriyel ağa hepatik arter yoluyla verilmesi ve burada bozunarak doku yıkımı gerçekleştirmesi mantığına dayanır. Bu tedavi, operasyon şansı bulunmayan, karaciğere sınırlı ya da karaciğer baskın hastalığa sahip, yeterli performans durumu ve beklenen yaşam süresi olan hastalarda endikedir. TARE, hem primer karaciğer maligniteleri hem de karaciğer metastazlarında uygulanabilir. Buna ek olarak sınırlı sayıda pediatrik hepatoblastoma olgularında da iyi klinik sonuçlar bildirilmiştir. TARE için subsegmental (direkt tümör besleyicisi yoluyla), segmental, lobar ve bilobar olmak üzere farklı tedavi yaklaşımları bulunmaktadır. Subsegmental ve segmental yaklaşım genelde iki ve daha az segmentin etkilendiği durumlarda kullanılmakta olup normal karaciğer dokusunun büyük oranda korunması nedeniyle karaciğer fonksiyonları azalmış hastalarda iyi bir alternatiftir. Lobar yaklaşım, hastalığın ağırlıklı olarak tek lobda yerleştiği ve rezeksiyona uygun olmayan hastalarda kullanılır. Böylece hastalarda tümör kontrolü ile zaman kazanılırken, sağlıklı karaciğer parankiminin hipertrofisi ile tümör rezeksiyonu veya transplantasyona ‘’köprüleme’’ sağlanır. Bilobar yaklaşımı yaygın kullanımı olmamakla birlikte, uygun hastalarda maruz kalınacak doz ve tedavi kazancı arasındaki denge gözetilerek ardışık lobar tedaviler uygulanabilir. Tedavi öncesinde hepatik arter perfüzyon sintigrafisi ile doz planlama aşamasında belirlenen akciğer şantı ve normal karaciğer dokusundaki radyofarmasötik tutulumları tedavinin en önemli doz kısıtlayıcı etmenleridir. Bunun yanında olası bir gastrointestinal radyofarmasötik kaçağı tedavi için kesin kontrendikasyon oluşturur. Özellikle normal karaciğer dokusu ve akciğerin aldığı dozların düşük olduğu durumlarda ciddi yan etki görülme ihtimali belirgin derecede azalmaktadır. Sonuç olarak, TARE seçilmiş hasta gruplarında literatürde iyi klinik sonuçların bildirildiği etkin ve güvenli bir tedavi yöntemidir.

Bu kitabın bölümleri bulunmamaktadır.

Atıf Sayısı :