Belirli motor bölümlerin planlanması ve yürütülmesi
sonucu oluşan konuşma bir dizi koordineli olaydan oluşmaktadır. Normal bir
konuşma üretimi için artikülatörlerin tam olarak uygun pozisyonda
yerleştirilmesi, sıralaması, zamanlaması, yönü ve gücü gerekmektedir. Eğer bu karmaşık
süreçte bir bozulma meydana gelirse
konuşma bozukluğu oluşmaktadır. Konuşma bozuklukları organik veya fonksiyonel
etyolojilerden kaynaklanabilmektedir. Dil ve Konuşma Terapisti (DKT), konuşma
bozukluğuna neden olan etyolojiyi bilmesi önemlidir. Ancak çoğu durumda konuşma
bozukluğunun kesin nedeni bilinmemektedir.
Konuşma bozukluğu şikâyeti ile başvuran vakaların konuşma becerilerinin detaylı
değerlendirilmesi gerekmektedir. Vakanın profiline
bağlı olarak DKT genellikle çocuğun konuşmasının fonetik, fonolojik, algısal,
fonotaktik, prozodik, motor konuşma ve anlaşılırlık yönlerini değerlendirmelidir.
Kanıta dayalı uygulamalarda, seçilen değerlendirme prosedürleri çocuğun
profiline ve DKT’nin teorik yönelimine, vaka değerlerine ve isteklerine bağlı
olarak değişmektedir. Detaylı bir tanısal değerlendirmede vaka öyküsünü, informal ve formal değerlendirme yöntemlerini
ve karar verme sürecini içermesi gerekmektedir. DKT’i vaka hakkında detaylı
değerlendirmeyle elde ettiği bilgiler doğrultusunda konuşma bozukluğunun
tanısına, bozukluğun şiddetine, bozukluğun doğasına, müdahale gereksinimine ihtiyaç duyulup
duyulmadığına ve müdahale hedeflerinin belirlenmesine karar vermektedir. Ayrıca değerlendirme süreci müdahaleye alınan
vakaların zaman içindeki değişimleri hakkında DKT önemli bilgilerde
sağlamaktadır. Bu bölümde konuşma bozuklukların değerlendirmesindeki tüm
prosedürler detaylı bir şekilde anlatılmıştır.
Bu kitabın bölümleri bulunmamaktadır.
Atıf Sayısı :