Bu bölümde, toplumsal cinsiyet rollerini etkileyen faktörler üzerinde durulmaktadır. Cinsiyet, biyolojik bir kavram olmasına rağmen, her kültürde cinsiyetle ilgili normlar bulunmaktadır. Bu normlar, biyolojik cinsiyete bağlı davranışları tanımlamaktadır. Cinsiyet, insan doğmadan başlayarak bebeklikten yaşlılığa kadar sürekli olarak hissedilen bir kavramdır. Cinsiyet ve toplumsal cinsiyet arasındaki ayrım, toplumsal rollerin biyolojik cinsiyete dayalı olarak belirlenmesiyle ortaya çıkmaktadır. Bu roller, zaman, mekan ve kültüre göre değişkenlik göstermektedir. İnsanların cinsiyetle ilgili tutum ve davranışları konusunda kalıplaşmış beklentiler ve algılar bulunmaktadır. Bu algılar gerçekle hiçbir ilişkisi olmasa da toplumda yaygın olarak kabul edilmektedir. Bu kalıplaşmış algılar, kuşaktan kuşağa aktarılarak çocuklara öğretilmektedir. Çocukların kız veya erkek gibi davranmalarının altında, her iki cinsiyete farklı davranış modellerinin uygulanması yatmaktadır. Aile, toplumsal cinsiyet rollerinin öğrenilmesi ve kabul edilmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Anne ve babalar, çocuklarının biyolojik cinsiyetini öğrendikleri andan itibaren onlara uygun cinsiyet rollerini öğretmeye başlamaktadır. Ailedeki cinsiyet rolleri ve tutumlar, çocukların toplumsal cinsiyet rollerini öğrenmelerinde temel etkenlerdir. Ayrıca, anne ve babanın tutumları, çocuğun aile ve toplum içindeki yerinin belirlenmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Özellikle 0-6 yaş arasındaki yılların, bireysel kimlik ve rollerin belirlendiği en önemli dönemler olduğu belirtilmektedir.(AI)
Atıf Sayısı :