Bu bölümde, kolorektal ve mide kanserlerinin giderek artan bir şekilde Avrupa, Amerika ve Doğu dünyasında yaygınlaşan en yaygın kanserlerden olduğu belirtilmektedir. Erken evre kanserlerin daha az invaziv tedavi yöntemleriyle tedavi edilebileceği vurgulanmaktadır. Erken teşhis için toplum tarama programlarının önemli olduğu ve kolon poliplerinin endoskopik olarak çıkarılmasının kolorektal kanser insidansını %76-90 oranında azalttığı belirtilmektedir. Büyük poliplerin (%20 mm veya daha büyük) veya yaygın polipoid lezyonların daha sık invaziv kansere dönüşebileceği ve bu tür lezyonların endoskopik eksizyonla tedavi edilebileceği ifade edilmektedir. Düşük lenf nodu metastaz riskini değerlendirmek için histolojik kriterlerin kullanıldığı belirtilmektedir. Endoskopik eksizyonun, gastrointestinal kanseri olan hastalarda sınırlı veya sıfır submukozal tutulumu olan hastalarda uygun bir tedavi olduğu ifade edilmektedir. Endoskopik rezeksiyon tekniklerinin yaygın kullanımının, endoskopik submukozal disseksiyon (ESD) ve endoskopik mukozal rezeksiyon (EMR) gibi yöntemlerin kullanımının artması gerektiği vurgulanmaktadır. ESD ve EMR'nin cerrahi rezeksiyona kıyasla daha az invaziv olduğu ve hastaneden daha hızlı taburcu olunabileceği ve daha az maliyetli olduğu belirtilmektedir. Bu bölümün amacının, ESD'nin gastrointestinal yüzeyel lezyonların tanı ve tedavisindeki kullanımı, etkinliği, güvenliği ve avantajlarını EMR ile karşılaştırarak incelemek olduğu ifade edilmektedir.(AI)