Hemşireler,
klinik uygulamalarda, dışkı, mukus, idrar, kötü kokulu yaralarla karşılaşma,
ölü ile temas gibi tiksinmeye neden olan uyaranlara sık sık maruz kalmaktadır
ve genellikle tiksinti duygusu yaşamaktadır. Bununla birlikte, hemşirelik mesleğinde
profesyonelce bulunmadığı, mesleki ve etik standartları engellediği düşünüldüğü
için tiksintinin ifade edilmesi ve bakım üzerindeki etkisinin tanınması
geleneksel olarak susturulmuştur. Oysaki, tiksinti öfke, aşağılama, suçluluk
gibi diğer primer duyguları tetikleyebilen, empati yoksunluğundan şiddete kadar
ilerleyen yıkıcı sonuçları olabilen güçlü bir duygudur. Bu nedenle hemşirelerin
tiksinti duygusunun farkında olması ve yönetmesi önemlidir. Bu bölümde,
tiksinti duygusu her yönüyle ele alınarak hemşirelik mesleğinde temel bir
kavram olarak tanınması konusunda kanıtlar sunulacaktır.
Atıf Sayısı :