Günümüz cerrahi koşullarında minimal invaziv cerrahi girişimlerin yaygınlaşmasıyla birlikte, morbidite ve mortaliteyi azaltan önemli bir tanı yöntemi olan diagnostik laparoskopi giderek tercih edilmektedir. Diagnostik laparoskopi, anamnez, fizik muayene, laboratuvar ve radyolojik yöntemlerin yetersiz kaldığı durumlarda doğrudan tanı ve tedavi imkanı sağlamaktadır. Travma, akut batın, gastrointestinal veya jinekolojik malignite şüphesi, infertilite gibi durumlar diagnostik laparoskopinin sık kullanıldığı alanlardır. Diagnostik laparoskopinin avantajları arasında hastanın daha kısa sürede tanı ve tedavi alabilmesi, morbidite ve mortalitenin azalması yer almaktadır. Diagnostik laparoskopi, penetran travmalı hastalarda laparotomi ihtiyacını ortadan kaldırarak hastanede kalış süresini azaltmaktadır. Hemodinamik olarak stabil olan hastalarda diagnostik laparoskopi güvenle kullanılabilmektedir. Ancak hemodinamik şokta veya hastanın instabil olduğu durumlarda diagnostik laparotomi hayat kurtarıcı olabilmektedir. Diagnostik laparoskopi, barsak, karaciğer ve dalak yaralanmaları gibi durumlarda terapötik olarak da kullanılabilmektedir. Diagnostik laparoskopinin güvenle kullanılabilmesi için uygun ekipmanın bulunması önemlidir. Sonuç olarak, diagnostik laparoskopi minimal invaziv cerrahi girişimlerin önemli bir parçasıdır ve tanı ve tedavi sürecinde hastalar ve cerrahlar için birçok avantaj sağlamaktadır.(AI)