Bu çalışma, Türkiye'nin deprem riski yüksek bir ülke olması nedeniyle sık sık depremlerle karşı karşıya kalan insanların yaşadığı stres düzeyleri ve baş etme deneyimlerine odaklanmaktadır. Son yıllarda meydana gelen büyük depremler, insanlar için ciddi sonuçlar doğurmuş ve birçok insan hayatını kaybetmiş, evlerini kaybetmiş ve yaralanmıştır. Bu felaketlerin ardından, bölgede yaşayan insanlar temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorluklar yaşamış ve dezavantajlı bir duruma düşmüşlerdir. Özellikle depremzede kadınlar, belirsizlik ve acil durumların getirdiği zorluklara daha az tolerans göstermektedirler. Kadınlar, genellikle çocukların bakımını üstlenirken, deprem gibi doğal felaketler bu yükü daha da artırmakta ve kadınların geleceğe dair umutlarını azaltmaktadır. Ayrıca, depremler sonrasında kadınların fiziksel güvenlikleri de tehlikeye girmekte ve mağdur kadınlar kendilerini güvensiz hissetmektedir. Bu nedenle, depremlere hazırlık çalışmalarında kadınların ihtiyaçlarının dikkate alınması ve desteklenmesi önemlidir. Kadınların yaşadığı zorluklar toplumun genelinden farklı olabilir ve bu nedenle, kadınların özel ihtiyaçlarına göre hazırlık yapılması gerekmektedir. Bu çalışma, depremzede kadınların stres düzeylerini ve baş etme deneyimlerini anlamak için etkileşimli grup çalışması örneğini sunmaktadır.(AI)